Abdullah b. Cahş

Hz. Peygamber (s.a.s)’in halasının oğludur. İslâm’ın ilk yıllarında Müslüman olmuştur.  Rivayete göre Abdullah b. Cahş Hz. Peygamber (s.a.s) Dârü’l Erkâm’a sığınmadan önce iki erkek kardeşi ile Müslüman olmuştur. Dârü’l-Erkâm İslâm’ın ilk yıllarında Hz. Peygamber (s.a.s)’in dini tebliğ için kullandığı gizli bir evdi. Bu ev ilk Müslümanlardan olan Erkem b. Ebü’l-Erkam el-Mahzûmî’ye aitti.

Künyesi Ebû Muhammed’dir. Kureyş’in Esedoğulları koluna mensuptur. Ebû Muhammed Abdullah b. Cahş b. Riâb b. Yamer el-Esedî tam adıdır.

Müşriklerin Müslümanlara karşı uyguladığı baskı ve işkenceler sebebiyle Habeşistan’a hicret eden kafilenin içerisinde yer aldı. Abdullah, Hz. Peygamber (s.a.s) Medine’ye hicret etmeden Mekke’ye döndü. Bir süre daha Mekke’de kaldıktan sonra ailesi ile Medine’ye hicret etti. Medine’ye hicret ettikten sonra Hz. Peygamber (s.a.s) onu Âsım b. Sâbit ile kardeş ilan etmişti.

Abdullah b. Cahş Hz. Peygamber (s.a.s)’in gönderdiği ilk seriyyenin komutanıdır. Komutanına nisbetle bu seriyyeye Abdullah b. Cahş Seriyyesi de denilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s)bu seriyyeyi hicretin 17. ayında göndermiştir. Ancak görevlerinin ne olduğunu ve nereye gideceklerini söylememiş, Abdullah b. Cahş’a Medine’den ayrıldıktan 2 gün sonra açması üzere bir mektup vermiştir. Seriyyenin görevinin ne olduğu ve ne yöne gidecekleri bu mektupta yazılı idi. Medine’den ayrıldıktan 2 gün sonra Abdullah mektubu açınca görevlerinin Nahle’ye gidip oradaki Kureyş kervanını gözetlemek ve edindikleri bilgileri Hz. Peygamber (s.a.s)’e haber etmek olduğunu öğrendi.

Seriyye Nahle’ye ulaştı ve Mekke kervanı ile karşılaştı. Birbirlerini gördükleri için Müslümanlar kervanı ele geçirme kararı aldı. Kervanbaşı olan Amr b. Hadramî’yi öldürdüler. İki esir ve kervanı ganimet olarak aldıktan sonra Medine’ye döndüler.  Abdullah ganimet taksimi ile ilgili ayet gelmemiş olmasına rağmen kendi kararı ile ganimetin 5’te 1’ini Hz. Peygamber (s.a.s)’e ayırdı. Daha sonra nazil olan Enfal/41. Ayette Cenâb-ı Hak  aynı hükmü getirmek suretiyle Abdullah’ın taksimi teyid etmiştir.

Bu seriyye İslâm Tarihi açısından oldukça önemli bir seriyyedir. Çünkü bu seriyye İslâm Tarihinde defa düşman kanı dökülen, esir ve ganimet elde edilen ilk seriyyedir. Bu seriye Batn-ı Nahle seriyyesi diye de anılmıştır. Bu olay haram aylardan Recep ayında meydana geldiği için müşrikler, Hz. Peygamber (s.a.s)’in haram aylarda savaşı helal saydığı ve ganimet aldığı şayiasını yaydılar. Resûlullah (s.a.s) böyle bir emir vermediği ve yapılanları tasvip etmediği için kendisine ayrılan ganimete elini sürmedi. Bu durum üzerine Allah Teâla Bakara Suresinin 217. Ayetini indirerek seriyyenin haklılığını ortaya koymuştur. Ayet meali şöyledir:

“Sana haram ayı yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: o ayda savaşmak büyük günahtır. İnsanları Allah yolundan çevirmek, Allah’ı inkâr etmek, Mescid-i Haram’ın ziyaretine mâni olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler.”

Abdullah b. Cahş Bedir ve Uhud savaşlarına katılmıştır. Uhud Savaşında kahramanca savaştıktan sonra 40 yaşlarında iken şehid edilmiştir (H. 3/624). Bu savaşta diğer Müslümanlara yapıldığı gibi onun da uzuvları kesilmiştir. Naaşı dayısı Hz. Hamza ile aynı kabre defnedilmiştir.