Hacı Adayları Kutsal Topraklarda

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Günenç, bu yıl 56 bin 404 hacının kutsal topraklara geleceğini bildirdi. 

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç, Mekke’deki Diyanet Hac İdare Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, hac organizasyonunun şubat ayında başladığını ve Türkiye ayağındaki iş ve işlemlerin 7 ay sürdüğünü hatırlattı. Hacı adayları için yüzlerce iş kaleminden oluşan yüzlerce organizasyon hazırladıklarını ifade eden Günenç, Türkiye’den ilk kafilenin 1 Eylül itibarıyla Medine’ye, 9 Eylül’den itibaren de Medine’den Mekke’ye geçmeye başladığını, ardından Cidde’den Mekke’ye intikallerin sağlandığını belirtti. 

“Başkanlığımızın organizasyonuyla kutsal topraklarda şu anda 33 bin 520 hacı adayımız bulunuyor” diyen Günenç, organizasyon acentelerinin ise hacı adaylarının tamamını bölgeye ulaştırdığını söyledi.

29 Eylül sabahı bütün hacıların Mekke’ye intikal etmiş olacağını vurgulayan Günenç, şu bilgileri verdi:

“Hacı adaylarımızı 56 otelde ikamet ettiriyoruz. Bunun için 4 bölge oluşturuyoruz. Buradaki sorumlularımız iskanı organize etmektedir. Aynı zamanda iş ve işlemleri yürütmekteler. Başkanlığımız organizasyonuyla 34 bin 570, seyahat acenteleri aracılığıyla da 22 bin civarında olmak üzere toplamda 56 bin 404 hacımız kutsal topraklara gelecek, görevlilerle birlikte bu sayı 61 bin 300 olacak. Başkanlığımız bu işlemleri 5 bin görevliyle yürütmektedir. Hacılar kutsal topraklara adım attıktan sonra sürekli bizim görevlilerimizi karşılarında bulmaktadır."

Modern mutfak taze et

Mekke ve Medine’de birer ayniat görevlisi bulunduğunu, sabah kahvaltısı ve akşam yemeği olmak üzere hacı adaylarına iki öğün yemek hizmeti sundukları bilgisini veren Günenç, bu sene hacı adaylarına ilk kez Mekke’de modern mutfakta hizmet vermeye başladıklarını bildirdi. 

"Hac tarihinde ilk defa hacılarımıza taze et ikram ediyoruz. Bugüne kadar böyle bir imkan yoktu” diyen Günenç, daha önce hacı adayları için hazırlanan yemeklerde dondurulmuş et kullanıldığını, bu yıldan itibaren günlük kesilen taze et kullandıklarına işaret etti.

Diyanet İşleri Başkanlığının, Mekke’deki modern mutfakla birlikte imkanlarının arttığını, daha önce sadece kazan yemekleri yapılırken artık her türlü yemeği menüye dahil edebildiklerini anlatan Günenç, bu durumun işleri kolaylaştırdığını dile getirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Mekke ve Medine'de iki hastanenin ve çok sayıda sağlık ocağının faaliyet gösterdiğini aktaran Günenç, ekiplerin ameliyat hariç her türlü sağlık hizmetini tüm hacılara sunabildiğini ifade etti.

Mekke’de hacıların 5 vakit Kabe'ye ulaşabilmeleri için 130 kişiden oluşan servis ekibinin bulunduğunu belirten Günenç, ekibin 100 otobüsle 24 saat ring usulüyle hizmet verdiklerini söyledi.

Enver Günenç, ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hacıların kutsal topraklarda irşadına çok önem verdiklerini, bunun için hem Mekke'de hem de Medine'de görevlilerin bulunduğunu, ayrıca her kafilede birer kadın görevlinin bulunduğunu anlattı.

Yaş ortalaması 60 

Günenç, bu yıl kutsal topraklara gelen hacıların yaş ortalamasının 60'a yükseldiğine değindi.

Bu sene 2007 yılı kayıtlarını aldıkları için buna bağlı olarak yaş ortalamasının da 55'ten 60'a yükseldiğini bildiren Günenç, "En yaşlı hacımız 94 yaşındaki Şefika Sönmez, en genç hacı adayımız ise Gaziantep’ten kayıt yaptıran ve İstanbul kafilesiyle gelen 18 günlük Feyza Cankar'dır. Hacıların yüzde 53'ü kadın, yüzde 47'si erkektir. Halen 1 milyon 250 bin civarında kayıt yaptırıp bekleyen var. Avrupa ve ABD, Avustralya, Kanada'dan gelen 7 bin 534 vatandaşımız var" şeklinde konuştu.

Kabe'deki genişletme çalışmaları 

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş ise Suudi Arabistan yönetiminin 2 yıldan bu yana Kabe'deki genişletme çalışmaları nedeniyle hac kontenjanlarında yüzde 20 kısıntıya gittiğini söyledi.

İnşaat tamamlandıktan sonra kontenjanın yeniden eski haline geleceğini düşündüklerini aktaran Keleş, "Şu anda inşaatın bir yılı daha var. İki yıldır devam ediyor. Gelecek yıl daha iyi olacak" dedi.

Haccın eğitim boyutuna çok önem verdiklerini, bu hussuta Diyanet İşleri Başkanlığının özel talimatı bulunduğunu hatırlatan Keleş, şöyle devam etti:

"Üç yıldır her kafilede bir kadın görevlendiriyoruz, bunun büyük çoğunluğunu ilahiyat fakültesi mezunu ve yeterliliği olan hocalarımız oluşturuyor. Kadınların özel durumlarıyla ilgili bilgi veriyorlar. Eşleştirmeler yapılıyor, bazı kafile görevlileri birbirleriyle daha yoğun irşad görevi yapıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığımız kargo hizmeti de veriyor. Öteden beri en sıkıntılı alandı kargo işi karayoluyla firmalar kargoyu alıp ulaştırma konusunda sıkıntı yaşatabiliyordu. 2008'den itibaren kargo işini başlattık. Suriyeden önce karayoluyla yapılıyordu kargoculuk faaliyeti ve maliyet düşüktü. İç savaş çıkınca havayoluna yöneldik. Hacılarımız hurmalarını, hediyelik eşyalarını bu yolla ulaştırıyor. Kargoda alt sınır 3 gün, üst sınır 10 günü buluyor."

Bu sene Arafat'ta ilk kez hacı adayları için uzun çadırlar kurduracaklarını söyleyen Keleş, bu nedenle hacı adaylarından 300 riyal tahsil edildiğini sözlerine ekledi.

Hacca gelen insanın değişim ve dönüşümü 

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz da haccın insanları manevi değişim ve dönüşüme yönlendirdiğini söyledi.

Kutsal topraklardaki bir aylık sürenin, zaman diliminde yolculuk gibi algılanması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, farklı ülkelerden renkleri, simaları birbirine benzemeyen milyonlarca insanın aynı çatı altında, aynı duyguları taşıdığını belirtti. 

Yılmaz, "Renkleri, simaları, kültürleri farklı insanlar Kabe'yi, Hz. Peygamber’in gösterdiği usulle tavaf ediyor, kardeşliği paylaşıyorlar" dedi.

Gazetecilerin soruları 

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. 

Keleş, 2007 yılından kalan hacı adaylarını kurayla belirleyeceklerini bildirdi. Gelecek yıl yeniden kura işleminin olup olmayacağının ise henüz netleşmediğine vurgu yaptı.

Bu yıl Suudi Arabistan'da Kurban Bayramı'nı Türkiye ile aynı başlayacağının hatırlatılması üzerine Keleş, şu bilgileri paylaştı:

"Kameri ayların başlangıcı konusunda 1978 yılında İstanbul'da önemli bir toplantı yaptık. İstanbul'da, önemli kararlar alındı. Türkiye bunu uygulamaya devam ediyor, bazı ülkeler de bu doğrultuda hareket ediyorlar. İslam dünyasında bazı gelişmeler oldu. İslami astronomi ve bilimsel verilerle hilalin nerede görüleceği inceleniyor. Türkiye'de yapılacak hesaplarda, burada yapılacak veya Güney Afrika'da yapılan hesap dakikasına varıncaya kadar hilalin nerede görüneceği ilan ediliyor. Türkiye’nin yapacağı çok iş var Mısır ve Suriye’deki olaylar nedeniyle bazı toplantılar ertelendi. Hicri Takvim Birliği Kongresi yapılacak, ön toplantı daha önce yapılmıştı. Diyanet İşleri Başkanımızın talimatı var önümüzdeki sene yapacağız inşallah. En azından İslam dünyasında astronomlar, ilim adamları Türkiye ile belli noktalara gelmiş durumdalar. O toplantıda önemli adımlar atılacak inşallah. İslam dünyası ikili takvim mi yoksa tekli takvimi mi benimseyecek. Türkiyenin görüşü öteden beri bu istikamette, muhtemelen böyle bir toplantıda birlik sağlanabileceğini düşünüyoruz." 

Hac maliyetleri 

Gazetecilerin hac maliyetleri konusundaki soruları ise Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç cevap verdi.

Günenç, maliyetlerin artmasının daire sisteminden oda sistemine geçilmesinden kaynaklandığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının hacı adaylarından aldığı parayı yine hacı adaylarına harcadığını bildirdi.

" Hac fiyatlarımız 2011 yılı ile aynı sadece 300 riyal ilave çadır ücreti vardır. O tarihten bu yana artış olmadı. En düşükhac ücreti 2 bin 780 avro, en yüksek ise 12 bin avro civarında" dedi. 

Basın toplantısı, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle sona erdi.

Kaynak: timeturk.com

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.