İnancını kaybedenler varlığını da kaybediyor

Özbekistan ile Azerbaycan Din İşleri Komiteleri tarafından ortaklaşa organize edilen "Özbekistan-Azerbaycan örneğinde İslam Dayanışması" konulu uluslararası konferans başkent Taşkent'te düzenlendi.

Konferansa Rusya, İngiltere, Almanya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye'den çok sayıda yönetici, ulema ve bilim adamı katıldı.

Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov, Azerbaycan Din İşleri Devlet Komitesi Başkanı Mübariz Kurbanlı, Özbekistan Din İşleri Komitesi Başkanı Artık Yusupov'un hazır bulunduğu konferansın açılışında Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in mesajları okundu.

Konferansta konuşan Azerbaycan Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade, 2017 yılının "İslam Dayanışması Yılı" olarak ilan edildiğine işaret ederek bu çerçevede dünyanın çeşitli ülkelerinde bununla ilgili etkinliklerin düzenlendiğini belirtti.

Konferansın iki ülke arasındaki bilimsel, kültürel ve insani ilişkilerin üst düzeye çıkarılmasına katkıda bulunacağına umut ettiğini dile getiren Paşazade, bu iki milletin ortak tarih ve mantaliteye sahip kardeş halklar olduğunu vurguladı.

Kendisinin gençlik yıllarının Buhara, Semerkant ve Taşkent şehirlerinde geçtiğini ve bu topraklarda dini eğitim aldığını, ulema ve şeyhülislam derecesine çıkmasında Özbek halkının, onun din alimlerinin katkısının çok büyük olduğunu kaydeden Paşazade, bundan dolayı Özbekistan'ın manevi vatanı olduğunu dile getirdi.

Özbekistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Osmanhan Alimov da Özbekistan ve Azerbaycan dostluğunun, iki halk arasındaki dostluk ilişkilerinin çok eskiye uzandığını, karşılıklı güvene dayalı ilişkilerin bundan sonra da gelişeceğine inandığını belirtti.

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Dr. Halit Eren, 2017 İslami Dayanışma Yılı konferanslar serisinden birinin geçen ay İstanbul'da düzenlendiğini vurguladı.

"İNANCINI KAYBEDENLER VARLIĞINI DA KAYBEDİYOR"

Konferansta konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam kültür ve medeniyetinde çok özel bir yeri olan, tarih boyunca insanlığın ufkunu aydınlatan nice âlimlerin yetiştiği bu kıymetli topraklarda bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Erbaş, başta inanç olmak üzere, dil, kültür, coğrafya ve tarihin milleti millet yapan, ayakta tutan, geleceğe taşıyan asli değerler olduğunu kaydederek "Tarihten de açıkça görüyoruz ki inancını kaybedenler varlığını da kaybediyor; dilini kaybedenler mefkuresini de kaybediyor; kültürünü kaybedenler kimliğini de kaybediyor; tarihini kaybedenler hafızasını da coğrafyasını da kaybediyor. Aynı inancın, tarihin, dilin, coğrafyanın, kültürün mensupları olarak bizler; Maveraünnehir havzasından yedi kıtaya ilim, hikmet, sevgi, muhabbet taşıyan bir medeniyetin mensuplarıyız." diye konuştu.

İslam düşüncesinin ve ahlakının maverası olan bu coğrafyanın, ilim, hikmet ve kültür dünyasına kazandırdığı zenginliklerinin, bu ülkelerdeki nesillere en güzel şekilde aktarılmasının, bu coğrafyanın, ümmetin ve insanlığın geleceği açısından önemli olduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:

"Hatta Türkiye'de 15 Temmuz'da devletine milletine ihanet eden yapının; bu coğrafyalarda, kültürünü tanımayan, toplumu ayrıştıran, İslam'ın barış, esenlik, kardeşlik ilkelerini hiçe sayarak muazzez dinimize en büyük zararı veren dini görünümlü oluşumların önüne geçmek için bu toprakların asli değerlerini, yetiştirdiği İmam-ı Buhari, Tirmizi, Matüridi, Bahaeddin Nakşibend gibi âlimlerini ve yüce dinimiz İslam'ın yüksek hakikatlerini nesillerimize tanıtmanın bizim için bir mükellefiyet olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu bakımdan başta Özbekistan ve Azerbaycan olmak üzere tüm Orta Asya ve Kafkas Dini İdarelerinin kendi aralarındaki ilişkilerini, güçlü bir kurumsal temele ve en ileri düzeyde iş birliğine kavuşturmasının; toplumu aydınlatmak, dini, ahlaki ve kültürel değerleri istismar ve tahrip eden terör örgütlerine karşı birliktelik oluşturmak ve sağlam bir fikri duruş sergilemek açısından çok büyük önem arz edeceğini belirtmek istiyorum."

Erbaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önümüzde en öncelikli yapılacak işler olarak bekleyen, İlahiyat Fakülteleri arası ilişkilerin geliştirilmesi, farklı eğitim düzeyindeki ilişkilerin oluşturulması, din görevlilerine yönelik hazırlayıcı kursların düzenlenmesi, ortak yayın politikası belirlenmesi ve belki de en önemlisi Avrasya İslam Şurası'nın daha etkin ve verimli sonuçlar doğuracak şekilde geliştirilmesi konularını acilen gündemimize almalıyız. Göreve başladıktan sonra yüce dinimiz İslam'ın yeryüzünü aydınlatmaya başladığı Mekke'ye gerçekleştirmiş olduğum ziyaretimin akabinde, ilk yurt dışı ziyaretimde, medeniyetimize yurt olan bu kıymetli topraklarda sizlerle birlikte olmak beni mutlu ettiği gibi, yapmamız gerekenler konusundaki samimiyetimizi de ortaya koyması açısından bu toplantının önemli olduğunu düşünüyorum."

Kaynak: AA

.