Tefsir

Sülüsü’l-Kur’an: İhlâs Sûresi

Kur’an’ın ana gayesi, insanlara yol göstermektir. Yolu gösterecek Rabbi tanımak, yola gireceklerin en tabi haklarındandır. Bu sebeple öncelikle Allah, kendini her türlü kapalılıktan uzak, sade ve açık ifadelerle tanıtır. Bunun en güzel örneği ise İhlâs Suresi’dir.

Kur’an-ı Kerim’de Zaman

Hayatta bazı anlar kaçırıldığında ise telafisi yoktur. Allah zamanın önemini kavramamız için Arafat’ta vakfeye dikkatleri çekiyor. (2 Bakara 198) Tek sermayemiz olan zamanı, iyi değerlendiremezsek iflasa sürüklenebiliriz.

Kul Olmam Sizin Kul Olduklarınıza

“Kâfirûn” küfrü hayat tarzı hâline getirdikleri için ism-i fâil. Zatınız değil sıfatınız benim düşmanım. Kâfir sıfatını taşıdığınız sürece bu ayetin muhatabısınız. Bu hitap onlara hakaret olsun diye veya taarruz için değil onlardan ve onların ahlakından beri olduğumuzu ilan içindir.

Elleri Kırılasıca!

İnananların arasına fitne tohumu eken Ümmü Cemiller hâlâ dolaşmakta. Kendilerini insanlığın kurtarıcısı ilan ederek (!) bazen dost görünmekte bazen namlusunu doğrultmakta insanlık adına (!) insanların üzerine.

Duhâ’ya And Olsun ki…

Rasûlüm! Hatırla o cahiliyeyi, en karanlık dönemi… Yolunu bile göremiyorsun, farkına varamadığın onlarca tehlikeyle karşı karşıyasın. Karanlık sona erdi artık. Güneş yükselmeye başladı, ışıkları daha bir net geliyor.

Ey Bürünen!

Hangi hususta insanları uyaracaksın? Elbette en başta Allah’ın tek ve en büyük olduğunu ilan ile başlayacaksın. Artık hayatının merkezinde “tevhid inancı” var. Ona göre kendine bir istikamet belirle.

Fatiha

İnsan, sözünde durmakla değer kazanır ve kıymet bulur. Unutkan olan insana hatırlatmak gerekir. Allah (cc), “Hatırlat, hatırlatmak mü’minlere fayda verir.”[1]buyurmaktadır. Bu ilâhî hakikatin gereği insana sorumluluklarının hatırlatılması, ona yapılacak en büyük iyiliktir.
Subscribe to RSS - Tefsir