Yûnus Sûresi

1. Hepiniz yalnız O'na döneceksiniz. Bu, Allah'ın verdiği gerçek bir sözdür. O, mahlûkatı önce yoktan yaratır; sonrada iman edip sâlih ameller yapanları âdil bir şekilde mükafatlandırmak için yeniden diriltir. İnkâr edenlere ise, inkâr etmelerinin karşılığı olarak kaynar sudan bir içecek ve acı bir azap vardır.

Yûnus Sûresi 10/4

 

2. Öldükten sonra huzurumuza çıkacaklarına inanmayan, dünya hayatından memnun olup onunla kendilerini avutan ve âyetlerimize ilgisiz kalanlara gelince; kazandıkları günahlar yüzünden onların varacağı yer Cehennem'dir.

Yûnus Sûresi 10/7-8

  

3. Onlar Cennet'te: "Allah’ım! Sen her türlü kusurdan ve ortaktan uzaksın" diye dua edecek, birbirlerine karşı iyi dilek ve temennilerini ise "Selâm!" şeklinde sunacaklardır. Dualarının sonunda da "Alemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun" diyeceklerdir.

Yûnus Sûresi 10/10

  

4. İnsan bir sıkıntıya uğrayınca yatarken, otururken, ayaktayken Bize dua eder. Sıkıntısını giderdiğimizde ise, sanki uğradığı bu sıkıntı yüzünden Bize yalvaran kendisi değilmiş gibi inkârcılığa devam eder. İnkâr ve isyanda ölçüyü aşanlara yaptıkları güzel gösterilmiştir.

Yûnus Sûresi 10/12

  

5. Onlara apaçık âyetlerimiz okunduğu zaman, öldükten sonra huzurumuza çıkacaklarına inanmayanlar, "Bize bundan başka bir Kur'an getir veya bunu değiştir!" derler. Onlara şöyle de: "Ben, onu kendiliğimden değiştiremem. Ben, ancak bana vahyedilene uyarım. Ayrıca Rabbime isyan edecek olursam, büyük bir günün azabından korkarım."

Yûnus Sûresi 10/15

 

6. Şöyle de: "Eğer Allah dileseydi Kur'an'ı size okuyamazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Bana vahiy gelmeden önce aranızda bir ömür boyu yaşadım. Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?

Yûnus Sûresi 10/16

 

7. Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur. Bindiğiniz gemi, tatlı bir rüzgârla yolcuları alıp götürürken onlar sevinirler. Derken bir fırtına patlayıp, dalgalar kendilerini her yandan sarınca ve dalgalarla iyice kuşatıldıklarını anlayınca, bütün samimiyetleriyle Allah'a yönelerek O'na: "Bizi bu felaketten kurtarırsan, and olsun ki Sana şükredenlerden olacağız" diye yalvarıp yakarırlar. Allah onları bu felaketten kurtarınca, yine yeryüzünde haksız yere taşkınlık yaparlar. Ey insanlar! Taşkınlığınız sadece kendinize zarar verir. Geçici bir süre dünya hayatından faydalanırsınız; ama sonunda dönüşünüz Bize’dir, o zaman bütün yaptıklarınızı size haber vereceğiz.

Yûnus Sûresi 10/22-23

  

8. Dünya hayatı gökten indirdiğimiz bir yağmura benzer. İnsanların ve hayvanların yediği bitkiler yağmuru emip boy atıp gürleşir. Nihayet yeryüzü süslenip olanca güzelliğiyle göz kamaştırır. Orayı ekip biçenler bütün bunların kendi güçlerinin eseri olduğuna inandıkları bir sırada, bir gece vakti veya güpegündüz oraya azap emrimiz gelir, sanki dün orada hiçbir güzellik yokmuş gibi, her şeyi kökünden biçiveririz. Düşünenler için âyetleri işte böyle açıklıyoruz.

Yûnus Sûresi 10/24

 

9. Allah, kullarını huzur ve barış yurduna davet eder. O dilediğini doğru yola iletir.

Yûnus Sûresi 10/25

 

10. İyi işler yapanlara, iman ve ihsan sahibi mü'minlere en güzel mükâfât, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz bulaşır, ne de zillet. İşte onlar cennetliklerdir. Hep orada kalacaklardır.

Yûnus Sûresi 10/26

 

11. Onlara şunu sor: "Size gökten ve yerden rızık veren kim? Kulakların ve gözlerin sahibi kim? Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkaran kim? Kâinatın bütün işlerini yöneten kim?" "Allah" diye cevap verecekler. O zaman şöyle de: "Peki, o halde O'na karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?"

Yûnus Sûresi 10/31

 

12. Şöyle de: "İlah diye taptıklarınız arasında, varlığı yoktan yaratacak ve ölümünden sonra onu yeniden diriltecek birisi var mı?" Şöyle de: "Mahlûkatı ilk defa Allah yaratır, sonra yeniden O diriltir. O halde nasıl olur da O'ndan yüz çevirirsiniz?

Yûnus Sûresi 10/34

 

13. Bu Kur'an, Allah'tan başkası tarafından ortaya konulabilecek bir kitap değildir. O, kendisinden önce indirilen kitapları doğrulayan, Allah'ın hükümlerini açıklayan, kendisinde hiçbir şüphe olmayan ve Âlemlerin Rabbinden gelen bir kitaptır.

Yûnus Sûresi 10/37

  

14. Yoksa "Bunu kendisi uydurdu" mu diyorlar? Şöyle de: "Eğer doğru söylüyorsanız, onun bir sûresinin benzerini de siz ortaya koyun. Hatta Allah'tan başka yardıma çağırabileceğiniz kim varsa onları da çağırın."

Yûnus  Sûresi 10/38

  

15. Allah insanlara asla zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler.

Yûnus Sûresi 10/44

  

16. Zulmeden herkes, bütün yeryüzüne sahip olsa, o gün canını kurtarmak için hepsini seve seve feda eder. Onlar azabı gördüklerinde için için büyük bir pişmanlık duyarlar. O gün, kimseye haksızlık edilmeden, aralarında adaletle hükmedilir.

Yûnus Sûresi 10/54

 

17. Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerin derdine deva,  mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir.

Yûnus Sûresi 10/57

 

18. Ne durumda olursan ol, Allah'ın indirdiği Kur'an'dan ne okursan oku, siz de hangi işi yaparsanız yapın, yapmaya koyulduğunuz her işte mutlaka sizi görüp gözetleriz. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca bir şey bile Rabbinden gizli kalmaz. Bundan küçük olsun, büyük olsun, ne varsa hepsi  istisnasız her şeyi açıklayan apaçık bir kitapta yazılmıştır.

Yûnus Sûresi 10/61

 

20. Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına ne korku vardır ne de keder. Onlar Allah'a iman eden ve O'na karşı gelmekten sakınanlardır. Dünya hayatında da, âhirette de onlara müjdeler vardır. Allah'ın verdiği sözlerde aslâ değişme olmaz. Büyük bahtiyarlık işte budur.

Yûnus Sûresi 10/62-64

 

21. Mûsâ ve kardeşine şöyle vahyettik: "Mısır'da kavminiz için evler edinin. Evlerinizi mescid haline getirin. Namazlarınızı dosdoğru kılın. Mü'minleri müjdele."

Yûnus Sûresi 10/87

 

22. Şöyle de: "Ey insanlar! Şâyet benim dinimden şüphe ediyorsanız; bakın, ben Allah'ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam. Ben ancak sizin canınızı alacak olan Allah'a kulluk ederim. Çünkü bana mü'minlerden olmam emredildi."

Yûnus Sûresi 10/104

 

23. Allah sana bir sıkıntı verirse, onu O'ndan başkası gideremez. Senin için bir hayır dilerse, O'nun nimetini kimse engelleyemez. O lütfunu kullarından dilediğine verir. Günahları çok bağışlayan, çok merhamet eden yalnız O'dur.

Yûnus Sûresi 10/107

 

 

Add new comment

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.