Küçük Şey Yoktur

Bazen bir hareket, bir davranış, bir söz öyle büyük bir sonuca yol açar ki tahmin bile edemezsiniz!

Çoğu zaman imtihanımızın büyük olaylarla gerçekleşeceğini düşünürüz. Savaşlar, ölümler, kazalar, büyük zenginlikler, büyük fakirlikler, felâketler ya da büyük sevinçlerle… Oysa bu büyük bir yanılgıdır.

Umursamadığımız bir hareket, önemsemediğimiz bir tavır, çok da düşünüp taşınmadan söylediğimiz bir söz bizim cennetimiz de cehennemimiz de olabilir. Bu gerçeği Allah Resûlü’nün pek çok hadisinde görmek mümkün. Kuyuya inip ayakkabısına su doldurarak bir köpeğe su içiren birinin cennetlik olması… Bir kediyi aç bırakarak ölümüne neden olan bir kadının cehennemlik olması… Şehit sanıldığı halde ganimetten ufak bir mal çaldığı için ateşte olduğu belirtilen kişi… “Yarım hurma ile bile olsa kendinizi ateşten koruyun!” şeklindeki hadis… Sünnette buna benzer onlarca örnek mevcut. 

Beni en çok etkileyen olaylardan birisi de Hazreti Âişe’nin anlattığı şu olaydır:

“Fakir bir kadıncağız kucağında iki kız çocuğuyla yanıma geldi. Kendisine üç hurma verdim. Kızların her birine bir hurma verdi. Elinde kalan hurmayı yemek için ağzına götürüyordu ki iki kız bu hurmayı da istediler. Bunun üzerine kadın yemek istediği hurmayı ikiye bölerek kızlara verdi. Kadının bu hareketi beni çok duygulandırdı. Durumu daha sonra Allah Resûlü’ne (sallellahü aleyhi ve sellem) bildirdiğimde şöyle buyurdu:

“Allah o hurma sebebiyle cenneti o kadına vacip kıldı (veya onu cehennemden azat etti.”

Görüyor musunuz? İmtihan dediğiniz şey her zaman kantar kantar altın ve gümüşle olmuyor… İmtihan her zaman savaş meydanında, ölüm-kalım meselelerinde olmuyor… Hayatımızın her anı bize cenneti kazandırabilir, Allah korusun ayağımızı kaydırıp cehenneme de yuvarlayabilir…

Aslında mesele insanın insan olmasıyla ilgili… O kadını cennetlik kılan şey hurma değil kalbindeki şefkat ve merhametti… Hurma da buna vesile olmuştu…

Öyleyse?

Şu köşe başında duran kediye atacağınız tekmenin sonu ateşe varabilir…

Hasta çocuğunuzun başında sabahlamanız sizin bütün günahlarınızı affettirebilir…

Şu otobüste yer verdiğiniz teyzenin duası sizi cennetlik kılabilir…

Şu sokakta görüp üstüne basılmasın diye kenara kaldırdığınız bir lokma ekmek…

İhtiyar durumda bakıma muhtaç haldeki ana-babanıza sert ve öfkeli bir bakışınız, “öf be!” diye serzenişte bulunmanız bir ömür boyu biriktirdiğiniz sevap sermayenizi tüketebilir.

Sınavdan kötü not alan arkadaşınız üzülmesin diye kendi yüksek notunuza sevinmemeniz…

Size borcu olan kişi sizi görünce utanmasın diye onu görünce yolunuzu değiştirmeniz…

Şu herkesin iğrendiği, burnundan sümük akan yetim çocuğun sümüğünü silmeniz, başını okşayıp bir simit almanız sizi Allah’ın razı olduğu kullar cümlesine dâhil edebilir…

Yardıma muhtaç olan birini görüp de eliniz cebinize gittiğinde cebinizde verecek paranız olmadığını gördüğünüzdeki o üzüntü var ya… Sizi Firdevs’e uçurabilir!

Fazla söze ne hâcet!

Bir hurma deyip geçmeyin! O hurma sizin cennetiniz de cehenneminiz de olabilir.

 

Add new comment

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.