Mekke’nin bağrını delen mazlum iniltileri arşıâlâyı titretmiş, insan(lığ)a Allah’ın kadir ü kıymetini hatırlatan o mübarek sure nazil olmuştu. Bir şeye kıymet biçmek, onu değerli kılmak sadece, tek ve gerçek büyük olan, bütün şerefin sahibi, dilediğini ve dileyeni şerefli kılan Allah’a aittir.
Seksen yıl gibi uzun bir ömrü bir geceyle kıyas etmek, o geceye böyle bir değer atfetmek, insan idrakinin üstünde, görünmeyeni ve bilinmeyeni dahi bilen bir kudrete mahsustur şüphesiz. Allah, eğer insanı yarattıktan sonra başıboş, avare bıraksaydı insan, kendi de dâhil olmak üzere, hiçbir şeyin kıymetini bilmeyen, haysiyetini yitirmiş bir varlık olurdu.
Mekke’de inen Kadir suresi Allah’ın, yarattığı kâinata ve içindekilere değer biçmeye, onlara değer öğretmeye devam ettiğini göstermektedir. Adım adım Medine günlerine hazırlanan o güzide topluluk, bin aydan daha hayırlı bir geceyle ilahi bir lütfa nail olmuştu.
Mekke’de zulüm altında inleyen müminlere Allah’ın kadir olduğunu, kudretiyle yakın gelecekte müminlerin hayallerinin bile ulaşamayacağı güç ve emniyeti var edeceğini hatırlatmasıdır “Kadir Gecesi.” Nasıl ki dünya semasına indirilen Kur’an, güneşin batışıyla doğuşu arasındaki anları paha biçilemez bir hale getiriyorsa, Kur’an’ın nazil olduğu gönüller de “Kadir Gecesi”ni idrak edince sonsuzluk bestesinin ahenkli notaları haline geliyordu.
Kadir Gecesi’ni bulmak, takdire, kıymete razı olmaktır. Ölçülü olmak, kendi haddini bilmektir. Kendi haddini bilen insan, Allah’ın kendisi için koyduğu “kader”e razı olur. İnsan Yaratıcı’dan razı olunca Yaratıcı da ondan razı olur.
Ramazanın içinde saklanmış nadide bir gece Kadir gecesi. Geceyi değerli kılan ise Kur’an. Eğer insanın kalbi ve zihni, Kur’an’la aydınlanıyorsa Kadir Gecesi’ni bulmuş demektir. Çünkü Kur’ansız geçen ömür bin yıl bile sürse o ömürde hayır yoktur, ömrün sonu hüsrandır. Kur’an’la geçen, hakikat perdesinin aralandığı ömür, bir gün veya bir gece sürse bile değerlidir. İnsanın Kur’an’la tanış olması, onunla bilişiyor ve söyleşiyor olması, kendi yaratılış gayesini anlamış olması anlamına gelir. Yani Kadir Gecesi’ni idrak etmek, ihya etmek aslında insanın kendisini anlaması ve diri tutmak için çabalaması demektir.
Aklı ve gönlü dirilten, dünyayı çekilebilir, ahireti ise sonsuz mutluluk yurdu haline getiren Kur’an’ın kılavuzluğunda bilinen ve bilinmeyen nice bereketli gecelere ulaştırsın. Sıradan zamanları Kur’an’la Kadir’e çeviren Rahman, yüreklerimizi “Kitab”ın nazil olduğu mekânlar kılsın ki anlarımız kadir olsun.
Add new comment