Esra Nur UÇKAN

1972’de Tekirdağ’da doğdu. 1987’de Hıfzını tamamladı.

Üsküdar İHL’de okudu, 1991’de Pendik İHL’den mezun oldu.

1995’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu.

1996-2000 Üsküdar İHL’de öğretmenlik yaptı. 2000-2007 STK’larda İslami İlimler alanında seminerler verdi.

2007'de Kartal Mehmet Akif Ersoy AİHL'ye atanan Esra Nur Uçkan 2020'ye kadar MEB'e bağlı okullarda öğretmenlik yapti. 

Evli üç çocuk ve bir torun sahibidir.

Ah Ben Nidem

Ah ben nidem, Öyle bir çağa düştük ki Gönülde ‘hubb’lar cirit atıyor. Fezaya çıkan insan kendini bilmez oldu.

Sen Yeter Ki Yola Çık!

Ruhlar bedene, bedenler dünyaya göç ediyor. Ana yurt cennet, vefalı bir dost gibi yeniden göç bekliyor. Dünyanın sadrı Mekke. Lakin putlar dolmuş içine. Kalpler kara noktalarla dolmuş. Yetimin gözyaşı; gömülen kızın saçı kara.

KOŞ! …Bir Kölenin Ardından Koşmak…

Burası neresi? Bu yalçın kayalar arasındaki çorak vadi. Etraf çöl… Ipıssız. Ses bile geliyor geri. Ne oldu şimdi? Hani seçilmişti? Basit bir cariye iken efendisine verilmiş sonra kendisine bir yavru verilmiş sonra da buraya getirilmişti. Peki ya neden?

Yetim Yetime Emanet

Mümin bir annenin fedakârlığının en güzel timsalidir Enes. Ümmü Süleym, Meryem’in annesi gibi evladını Allah Rasûlü’ne adamış ve mütavazı bir şekilde hediyesini kabul etmesini yürekten dilemiştir. Allah Rasûlü de kabul etmiş, bu adayış meyvesini vermiş böylece Enes’in ve annesinin adı, unutulmayan sahabîler arasına nakşedilmiştir.

Peygamberimizin Aile Hayatı

"Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O'nun (varlığının) ve kudretinin delillerindendir." (Rum suresi 30/2.)

İslâmî Yapılanmada Sîret ve Sünnet – İsmail Lütfi Çakan

Eser, eskimeyen ve her daim güncelliğini koruyan mevzuları içermektedir. “Sîret” ana başlığında Hz. Peygamber (sas)’in “ Şefkati”, “Hüznü”, “Sevinci”, “Özlemi”, “Hakları”, “Zor Zamanları Aşma Yöntemi”...

Görmeden Sevdik Seni

Ey nazlı, siyah ve peçeli güzel! Görmeden sevdik seni. Hem çağırıyor hem gizleniyorsun. Adın değince yüreğime, bir sızı yayılır gönlüme.

Sığınırım

Benliğimi idrak edebiliyorsam, varım diyebiliyorsam ve kendimi var etmeye gücümün yetmediğinin de farkındaysam Ben’i var edeni bulmalı ve O’na sığınmalıyım.

Esir

Önceleri sadece benim esir olduğumu zannederdim. Meğer tek değilmişim. Dikkatle baktım da esir olmayan yok gibi. Tüm esirler çeşitli bağlarla efendilerine bağlanmışlar. Kimi elinden kimi ayağından bağlı. Karnından, saçından, dilinden bağlı olanlar da var. Hatta gözünden bağlı olanı bile gördüm.

Efendimiz(sas)’in Kızları -2: RUKİYYE bint MUHAMMED (ra)

O, Efendimizden bize bir hatıra. Allah yolunda güçlüklere sabreden, Çöl ortasında bir vaha.
Subscribe to RSS - Esra Nur UÇKAN