Bakara Sûresi

1. -Elif Lâm Mim.

- Kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan kitap işte budur. O, takvâ sahiplerine doğru yolu gösterir.

- O takvâ sahipleri gayba iman ederler, namazı gerektiği şekilde kılarlar ve kendilerine verdiğimiz nimetlerden başkalarına da harcarlar.

- Yine onlar sana indirilen Kur'an'a ve senden önce indirilen kitaplara iman ederler; âhiretin varlığına da kesin olarak inanırlar.

- İşte Rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler onlardır, murada erenler de ancak onlardır.

Bakara Sûresi 2/1-5

 

2. Eğer kulumuz Muhammed'e indirdiğimiz Kur'an'ın Allah sözü olduğunda kuşkunuz varsa, onun bir sûresinin benzerini de siz ortaya koyun. Hatta Allah'tan başka güvendiğiniz ne kadar yardımcınız varsa onları da çağırın. Evet, iddianızda samimi iseniz bunu yapın. Eğer bunu yapamazsanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız, o zaman yakıtı insanlar ve taşlardan ibaret olan ve kâfirler için hazırlanan Cehennem ateşinden kendinizi koruyup sakının.

Bakara Sûresi 2/23-24

 

3. Cansızken size hayat veren Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz? O, bir gün hayatınıza son verecek, ardından sizi dirilecektir. Eninde sonunda hepiniz O'nun huzuruna çıkarılacaksınız.

Bakara Sûresi 2/28

 

4. "Siz insanlara iyilik yapmayı öğütleyip kendinizi unutuyor musunuz? Halbuki ilâhî kitabı da okumaktasınız. Aklınızı başınıza almayacak mısınız?"

Bakara Sûresi 2/44

 

5. Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım isteyin. Çünkü namaz, Allah'a duyduğu derin saygıdan kalbi ürperenlerden başkasına zor gelir.

Bakara Sûresi 2/45

 

6. Hiçbir kimsenin diğerine en küçük bir faydasının dokunmayacağı, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir kurtuluş bedeli alınmayacağı ve hiç kimsenin yardım görmeyeceği günden korkun.

Bakara Sûresi 2/48

  

7. Yoksa onlar, gizlediklerini de açığa vurduklarını da Allah'ın bildiğini bilmiyorlar mı?

Bakara Sûresi 2/77

 

8. ..Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Öyleyse şunu bilin ki, içinizden böyle yapanların cezası, dünyada ancak rezillik; kıyamet gününde de en şiddetli azaba uğratılmaktır. Allah, sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Bakara Sûresi 2/85

   

9. De ki: 'Eğer inanıyorsanız, imanınız size ne kötü şeyler emrediyor!'

Bakara Sûresi 2/93

 

10. Namazı gerektiği şekilde kılın, zekâtı verin. Kendiniz için önceden her ne hayır yaparsanız, mükâfâtını Allah'ın yanında bulacaksınız. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.

Bakara Sûresi 2/110

 

11. Allah'ın mescidlerinde O'nun adının anılmasını engelleyen ve ibâdet yerlerinin yıkılmasına çalışandan daha zâlim kim olabilir? Böylelerinin, oralara korku içinde girmekten başka bir hakkı olamaz. Onlar için dünyada bir rezillik, âhirette de büyük bir azap vardır.

Bakara Sûresi 2/114

 

12. Onların dinlerine uymadıkça ne Yahudiler senden hoşnut olur ne de Hıristiyanlar. Sen de ki: Allah'ın gösterdiği yol, doğru yolun tâ kendisidir. Eğer sana ulaşan ilimden sonra sen onların heveslerine uyarsan, seni Allah'tan kurtaracak ne bir dostun olur, ne de bir yardımcın.

Bakara Sûresi 2/120

 

13. Rabbimiz! Onlara içlerinden bir peygamber gönder de kendilerine Senin âyetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları günahlardan arındırıp tertemiz yapsın. Çünkü karşı konulmaz kudret sahibi, her işi yerli yerince yapan sadece Sensin!

Bakara Sûresi 2/129

  

14. Allah'ın boyadığı renge boyanın. Kimin boyası Allah'ın boyadığı renkten daha güzeldir? Biz sadece O'na kulluk ederiz.

Bakara Sûresi 2/138

 

15. Yüzünü sık sık göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Biz seni mutlaka hoşnut olacağın bir kıbleye döndüreceğiz. Haydi yüzünü Mescid-i Harâm'a doğru çevir! Mü'minler! Siz de namaz kılarken nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin. Kendilerine ilâhî kitap verilen Yahudi ve Hıristiyanlar bu emrin Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

Bakara Sûresi 2/144

  

16. Öyleyse siz Beni anın ki Ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nimetlerime nankörlük etmeyin. 

Bakara Sûresi 2/152

  

17. Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. 

Bakara Sûresi 2/153

 

18. Allah yolunda öldürülenlere "ölülerdir" demeyin. Hayır onlar diridir, ama siz farkında değilsiniz. 

Bakara Sûresi 2/154

 

19. Elbette sizi birtakım korkularla, biraz açlıkla, mal, can ve ürünlerden bir miktar kaybettirmek sûretiyle imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri! 

Bakara Sûresi 2/155

   

20. Onlar, başlarına bir felâket gelince "Bizim bütün varlığımız Allah'ındır ve sonunda yine O'na döneceğiz" derler.

Bakara Sûresi 2/156

 

21.  Öyle insanlar vardır ki, Allah'tan başka varlıkları O'na denk tutar ve onları Allah'ı sever gibi severler. Gerçek mü'minler ise Allah'ı her şeyden çok severler. O zulmedenler azap ile yüz yüze geldikleri anda bütün kudretin gerçekten Allah'a ait olduğunu anlayıp O'nun pek çetin azabını farkedeceklerini keşke şimdiden bilselerdi.

Bakara Sûresi 2/165

  

22. Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyunuz" dendiği zaman, "Hayır, biz atalarımızdan gördüğümüze uyarız" derler. Peki, ya ataları aklını kullanamayan ve doğru yolu bulamayan kimseler ise?

Bakara Sûresi 2/170

 

23. Allah'ın indirdiği kitabın bazı kısımlarını gizleyen ve böylece basit çıkarlarını gözetenler yok mu! İşte onlar karınlarına Cehennem ateşi dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne de kendilerini temize çıkarır. Onlara acı bir azap vardır.

Bakara Sûresi 2/174

 

24. Yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik; Allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanan; malını sevdiği halde onu akrabasına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ihtiyacından dolayı isteyenlere, bir de esirlere veren; namazı gerektiği şekilde kılıp zekâtı ödeyen, antlaşma yaptığında sözünde duran; sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında bunlara dayanıp katlanan kimselerin yaptığıdır. Kulluklarında samimi olanlar işte bunlardır; müttakiler de ancak bunlardır.

Bakara Sûresi 2/177

 

25. Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Belki böylece Allah'a karşı gelmekten sakınırsınız.

Bakara Sûresi 2/179

 

26. Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi sakınıp korunasınız diye size de farz kılındı.

Bakara Sûresi 2/183

 

27.  Ramazan, hidayetin ve hak-bâtıl ayırımının apaçık delilleri ve insanlara rehber olmak üzere Kur'an'ın indirildiği aydır. İşte bu sebeple, içinizden ramazan ayına erişen orucunu tutsun. Ancak hasta veya yolcu olup da oruç  tutamayan kimse, tutamadığı oruçları başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez; ama O, sayılı günleri oruçlu geçirmenizi, size doğru yolu gösterdiği için de Allah'ın yüceliğini tanımanızı ve Kendisine şükretmenizi ister.

Bakara Sûresi 2/185

  

28. Kullarım sana Beni sorarlarsa, Ben onlara pek yakınım. Bana dua ettiğinde dua edenin duasına karşılık veririm. Öyleyse onlar da Benim davetime uysunlar ve Bana iman etsinler ki doğru yolu bulabilsinler.

Bakara Sûresi 2/186

 

29. "Birbirinizin malını haksız şekilde yemeyin. Başkalarına ait bazı malları, günah olduğunu bile bile haksız yolla yemek için hâkimlere rüşvet vermeyin."

Bakara Sûresi 2/188

 

30. Zulüm ve baskı tamamen ortadan kalkıncaya ve hâkimiyet Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer haksızlıklara son verirlerse, artık zâlimlerden başkasına düşmanlık beslenmeyecektir.

Bakara Sûresi 2/193

 

31. Mallarınızı Allah yolunda  harcayın da kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Ve iyilik edin, yaptığınızı güzel yapın. Çünkü Allah iyilik eden ve işini güzel yapanları sever.

Bakara Sûresi 2/195 

  

32. Onlardan bir kısmı da:  "Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver!  Bizi Cehennem azabından koru!” diye dua ederler. İşte yaptıkları iyiliğin karşılığını görecek olanlar onlardır. Allah hesabı çok çabuk bitirendir.

Bakara Sûresi 2/201-202

 

33. Ey iman edenler! Hepiniz birden İslâm'ın barış ve huzur iklimine girin. Şeytanın peşinden gitmeyin; çünkü o sizin gerçekten apaçık düşmanınızdır.

Bakara Sûresi 2/208.

 

34. Sizden önceki mü'minlerin yaşadığı sıkıntıları çekmeden Cennet'e girebileceğinizi mi sandınız? Onlar öyle yoksulluk ve dayanılmaz acılarla sarsıldılar ki, peygamber ve onunla birlikte iman edenler "Allah'ın yardımı ne zaman?" dediler. Şunu iyi bilin ki, Allah'ın yardımı yakındır. 

Bakara Sûresi 2/214 

 

35. Sana, Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. Onlara şöyle de: "Sevap kazanmak için harcayacağınız şeyleri önce ananıza, babanıza, akrabanıza, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara verin. Allah, yaptığınız her iyiliği mutlaka bilir.

Bakara Sûresi 2/215

 

36. Hoşunuza gitmese de savaş size farz kılındı. Ama hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlı olabilir. Hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir. Gerçeği Allah bilir, siz bilemezsiniz.

Bakara Sûresi 2/216

  

37. Allah'ın ayetlerini sakın alaya almayın. Allah'ın size bahşettiği nimetleri, kitaptan ve hikmetten size öğüt vermek üzere gönderdiklerini dilinizden düşürmeyin. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah her şeyi bilmektedir.

Bakara Sûresi 2/231

 

38. Namazlara, özellikle orta namaza özen gösterin ve Allah'ın huzurunda tam bir saygı ile kıyama durun.

Bakara Sûresi 2/238

 

39. Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine geri vermesi için kim Allah'a güzel bir borç vermek ister? Darlık veren de, bolluk veren de Allah'tır. Siz yalnız O'na döneceksiniz.

Bakara Sûresi 2/245

  

40. Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!

Bakara Sûresi 2/250

 

41. Ey iman edenler! İçinde hiçbir alışverişin, dostluğun ve şefaatin geçerli olmayacağı bir gün gelmeden önce size verdiğimiz rızıklardan bağışta bulunun. O günü inkar edenler ise, zâlimlerin ta kendileridir.

Bakara Sûresi 2/254

 

42. Allah, Kendisinden başka ilâh bulunmayan varlıktır. Her zaman diridir; her şeyin varlığı Kendisine bağlı olup bütün kâinatı yönetendir; ne uyuklar, ne uyur; göklerde ne var, yer  de ne varsa hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan huzurunda kim kalkıp da şefaat edebilir? O, kullarının geleceğini de bilir, geçmişini de. Kulları ise O'nun ilminden ancak O'nun dilediği kadarını kavrayabilirler. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O'na ağır gelmez. Yüce ve büyük olan yalnız O'dur.

Bakara Sûresi 2/255

 

43. Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğru ile eğri birbirinden açıkça ayrılmıştır. Bundan böyle şeytanî güçleri inkâr edip Allah'a iman eden, hiç kopmayacak bir kulpa yapışmış olur. Allah her şeyi duyan, her şeyi gerçek mâhiyetiyle bilendir.

Bakara Sûresi 2/256

 

44. Allah iman edenlerin dostu, yardımcısıdır; onları  karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kâfirlerin dostları ise şeytanî güçler   olup onları aydınlıktan karanlıklara sürükler.   İşte onlar cehennemliktir. Orada sürekli kalacaklardır.

Bakara Sûresi 2/257

 

45. Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu yedi başak veren ve her başağında yüz tane bulunan bir tohuma benzer. Allah dilediğine kat kat fazlasıyla verir. Allah lütuf ve keremi pek geniş olan ve her şeyi gerçek mâhiyetiyle bilendir.

Bakara Sûresi 2/261

 

46. Mallarını Allah yolunda harcayan ve yaptığı bu iyilikleri de başa kakıp  gönül kırmayan kimselerin Rableri katında mükafatları vardır. Onlar için artık ne korku vardır ne de keder.

Bakara Sûresi 2/262

 

47. Tatlı bir söz, başkasının kusurunu örtme, yardım ettikten sonra gönül kırmaktan daha hayırlıdır. Allah'ın böyle yardımlara ihtiyacı yoktur; O, ceza vermekte hiç acele etmeyendir.

Bakara Sûresi 2/263

 

48. Ey iman edenler! Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde, insanlara gösteriş olsun diye mallarını harcayanlar gibi başa kakıp gönül yıkmak sûretiyle hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Bu şekilde hayır yapan kimsenin durumu, üzerinde bir parça toprak bulunan ve şiddetli bir yağmurun çırılçıplak bıraktığı bir kaya gibidir. Böylesi adamlar yaptıkları hiçbir iyiliğin faydasını göremezler. Allah kafirleri doğru yola ulaştırmaz. 

Bakara Sûresi 2/264.

 

49. Biriniz ister mi ki, hurma ve üzümlerle dolu bir bahçesi olsun, o bahçeden dereler aksın, içinde her türlü ürün bulunsun da sonra bakıma muhtaç çocukları  varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bu durumda iken bir de ateşli bir kasırga kopsun ve bahçeyi kasıp kavursun? Düşünsünler diye, insanlara âyetlerini Allah işte böyle açıklıyor.

Bakara Sûresi 2/266.

 

50. Ey iman edenler! Çalışıp kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardığımız şeylerin helâl ve temiz olanlarından Allah rızası için harcayın. Size verildiğinde ancak göz yumarak alabileceğiniz adi şeyleri, hayır yapıyorum diye başkalarına vermeye kalkmayın. Şunu bilin ki Allah'ın kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur; O her türlü övgüye lâyık olandır. Şeytan sizi fakir düşersiniz diye korkutur da cimriliğe ve her türlü hayâsızlığı, ahlâksızlığı yapmaya teşvik eder. Allah ise bağışlamayı ve bol nimet vermeyi vadeder. Allah lütuf ve keremi pek geniş olan ve her şeyi gerçek mâhiyetiyle bilendir.

Bakara Sûresi 2/267-268

 

51. Hayırları açıktan yapmanız ne güzel! Ama onu fakirlere gizlice götürüp vermeniz sizin için daha hayırlı olur. Bu sayede Allah sizin bir kısım günahlarınızı bağışlar. Zira Allah yaptığınız her şeyi çok iyi bilmektedir.

Bakara Sûresi 2/271

 

52. Faiz yiyenler, kıyamet günü kabirlerinden şeytan çarpmış kimseler gibi kalkacaklardır. Çünkü onlar: "Alışveriş de tıpkı faiz gibidir" derlerdi. Oysa Allah alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Rabbinden kendisine gelen bir öğüt üzerine faizcilikten vazgeçen kimsenin daha önce kazandıkları kendine aittir. Artık onun hakkındaki kararı Allah verecektir. Kim de yeniden faizciliğe dönerse, işte onlar cehennemliktir ve orada sürekli kalacaklardır.

Bakara Sûresi 2/275

  

53. Allah faizli kazançların bereketini giderip mahveder, zekât ve sadakaları ise bereketlendirir. Çünkü Allah, nankörlükte ve günahta ısrarlı olanların hiçbirini sevmez.

Bakara Sûresi 2/276

 

54. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının. Eğer Allah'a gerçekten inanıyorsanız, faizden doğan, ancak henüz tahsil etmediğiniz kazançları almaktan vazgeçin. Eğer bunu yapmazsanız, Allah ve Resûlü ile savaş halinde olduğunuzu bilin. Eğer tövbe ederseniz ana paranız sizindir. Böylece ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.

Bakara Sûresi 2/278-279

 

55. Borçlu zor durumdaysa, eli genişleyinceye kadar ona süre verin. Onun borcunu bütünüyle bağışlamak ise, bir bilseniz, sizin için ne kadar da hayırlıdır.

Bakara Sûresi 2/280

  

56. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. İçinizden geçeni açığa vursanız da, gizleseniz de Allah onun hesabını sizden sorar, sonra dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Çünkü Allah her şeye kādirdir.

Bakara Sûresi 2/284

 

57. Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de iman ettiler. Hepsi de Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, "Peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmayız" diye iman ettiler, "İşittik ve itaat ettik, ey Rabbimiz; bizi bağışlamanı dileriz, dönüşümüz ancak Sanadır" dediler.

Bakara Sûresi 2/285

 

58. Allah kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyden sorumlu tutmaz. Herkesin ettiği iyilik kendi yararına, işlediği kötülük kendi zararınadır. Ey Rabbimiz! Eğer unutur yahut hata edersek bizi cezalandırma! Ey Rabbimiz! Daha öncekilere yüklediğin gibi bize ağır bir yük yükleme! Ey Rabbimiz! Kaldıramamayacağımız yükü bize yükleme! Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et! Sen bizim sahibimiz ve yardımcımızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle!

Bakara Sûresi 2/286

 

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.