Yeni yorum ekle

Mi’rac Hadis-İ Şerif’inin Mealinde Peygamberimiz (SAV); “ …….(Ebu Said-i Hudrî’nin rivayetine göre) Peygamber Efendimiz şöyle devam ettiler: (Hz. Cebrail’in): “Bu ağaç Sidre-İ Müntehâ’ dır. Buradan öteye hiçbir mahlûk geçemez. Benim yükselebildiğim son noktadır Ben buradan bir karış ileriye geçersem yanarım. Benim buradan ileriye geçmeye takatim yoktur.’ dedi.” … ifadesi yer almakta. Ancak, hadisin devamında ise: ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- ….”Ben de Kâbe Kavseyn miktarı yaklaştım. Rabbimin ilhamı ile şunları okudum: - Ettahiyyatü lillahi, vessalavatü, vettayyibatü’ (En güzel tahiyye Allah’a mahsustur. Bedenî ve malî ibadetler de O’na lâyık ve mahsustur.) Bunun üzerine Allah (C.C.) şu mukabelede bulundu: - Es-selâmü aleyke eyyühen-nebiyyü ve rahmetullali ve berekâtühü. (Ey nebî, selâm sana olsun. Allah’ın rahmeti ve bereketi de sana olsun.). Ben tekrar: - Esselâmü aleynâ ve ala ibadillahissalihine, dedim.Melek (?) ise: - Eşhedüenlâ ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühu ve rasulühu. (Selâm bizim ve Allah’ın salih kullarının üzerine olsun. Ben şehadet ederim ki, Allah birdir. ondan başka ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed, Allah’ın kulu ve elçisidir.) dedi”….,buyuruluyor. SORUM ŞU: Sidre-İ Müntehâ’ dan sonraya Peygamberimizin (SAV) dışında, Hz. Cebrail dahil hiçbir mahluk geçemezken, Allah (C.C.) ile görüşmede bir meleğin o görüşmeye tanık olması vede kelime-i şehadet getirmesini nasıl açıklarsınız? Saygılarımla Melih Şeker NOT:Sitenize sık bakamıyorum.Cevabınızı didemmelihortak@gmail.com mail adresime gönderseniz memnun olurum.
Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.