Yeni yorum ekle

Nisâ Sûresi

1. Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan, ondan da eşini yaratıp bu ikisinden birçok erkek ve kadın türeten Rabbinizin emrine karşı gelmekten sakının. Adını söyleyerek birbirinizden istekte bulunduğunuz Allah'a saygısızlıktan ve akrabalarla ilişkiyi kesmekten sakının. Şüphesiz ki Allah sizi dâimâ görüp gözetmektedir.

Nisâ Sûresi 4/1

 

2. Yetimlere mallarını verin. Helâli haramla değiştirmeyin; onların mallarını mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu çok büyük bir günahtır.

Nisâ Sûresi 4/2

 

3. Geride çaresiz evlâtlar bıraktıkları takdirde, onların geleceğinden endişe edecek olanlar, aynı endişeyi diğer insanlar için de taşısınlar; Allah'a karşı saygılı davransınlar ve gerçeği söylesinler.

Nisâ Sûresi 4/9

 

4. Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler hiç şüphesiz karınlarını ateşle doldurmuş olurlar. Pek yakında alevli ateşe gireceklerdir.

Nisâ Sûresi 4/10

 

5. Allah katında makbul olan tövbe, bilmeyerek günah işleyip de, o günahtan hemen vazgeçenlerin tövbesidir. Allah bunların tövbesini kabul eder. Allah, her şeyi bilen, her şeyi yerli yerinde yapandır.

Nisâ Sûresi 4/17

 

6. Ölüm anına kadar günahları işleyip de kendisine ölüm gelip çattığında "Şimdi ben tövbe ediyorum” diyenlerin ve kâfir olarak ölenlerin tövbeleri kabul edilmeyecektir. Biz, böylelerine elem verici bir azap hazırlamışızdır.

Nisâ Sûresi 4/18

 

7. Allah, size hükümlerini beyan etmek, sizi daha önce yaşamış iyi insanların yollarına iletmek ve tövbenizi kabul buyurmak ister. Allah her şeyi bilir, her şeyi yerli yerince yapar.

Nisâ Sûresi 4/26

 

8. Allah, tövbenizi kabul edip, sizi bağışlamak isterken şehvet düşkünü insanlar sizin tamamen yoldan çıkmanızı ve günahlara dalmanızı isterler.

Nisâ Sûresi 4/27

  

9. Siz eğer yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, Biz, sizin küçük günahlarınızı affederiz. Ve sizi çok güzel bir yere yerleştiririz.

Nisâ Sûresi 4/31

   

10. Allah'a kulluk edin, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babanıza iyilikte bulunun, yakınlara, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızda bulunan arkadaşa, yolcuya, yolda kalmış insana ve idareniz altında bulunan hizmetçi ve kölelere de iyi davranın. Çünkü Allah, büyüklenen ve durmadan kendini metheden kimseleri kesinlikle sevmez.

Nisâ Sûresi 4/36

 

11. Şüphe yok ki Allah, zerre kadar zulmetmez. Ama zerre kadar bir iyilik yapılsa onun sevabını kat kat artırır ve ayrıca Kendi yüce katından büyük bir mükâfât verir.

Nisâ Sûresi 4/40

 

12. Allah, Kendisine şirk koşulmasını kesinlikle bağışlamaz ama dilediği kimsenin şirk dışındaki günahlarını affeder. Çünkü Allah'a şirk koşan, büyük günah işleyerek Allah'a iftira etmiş olur.

Nisâ Sûresi 4/48

 

13. Şüphesiz Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hüküm verdiğinizde de adaletle hükmetmenizi emreder. Allah'ın size verdiği öğüt ne güzeldir! Şüphesiz Allah her şeyi duyan, her şeyi görendir.

Nisâ Sûresi 4/58

 

14. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve içinizden kendilerine yetki verdiğiniz yöneticilere de itaat edin. Bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde, -eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız- o hususta Allah'a ve Rasûlüne başvurunuz. Böyle yapmanız daha hayırlı ve neticesi daha güzeldir.

Nisâ Sûresi 4/59

 

15. Rabbine yemin olsun ki, onlar aralarında meydana gelen anlaşmazlıklarda seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümlere, içlerinde hiçbir sıkıntı duymadan tamamen teslim olmadıkça mü'min olamazlar.

Nisâ Sûresi 4/65

 

16. Kim, Allah'a ve Peygamber'e itaat ederse, işte onlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

Nisâ Sûresi 4/69

 

17. Size ne oldu da Allah yolunda ve çaresizlik içerisinde bırakılarak: "Ey Rabbimiz! Bizi, halkı zâlim olan bu şehirden kurtar, yüce katından bize bir koruyucu ve destek olacak bir yardımcı gönder" diyen o çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda  savaşmıyorsunuz?

Nisâ Sûresi 4/75

 

18. Mü'minler Allah yolunda savaşırlar, kâfirler ise şeytani güçlerin yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşınızı sürdürünüz. Çünkü şeytanın hilesi pek zayıftır.

Nisâ Sûresi 4/76

 

19. Onlara de ki: “Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size zerre kadar haksızlık edilmez.” Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalar; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile!

Nisâ Sûresi 4/77-78

 

20. Onlar Kur'an'ı okuyup düşünmüyorlar mı? Eğer o Kur'an Allah'tan başkasının  sözü olsaydı, onda pek çok çelişki bulurlardı.

Nisâ Sûresi 4/82

 

21. Bir mü'mini kasten öldürenin cezası, içinde ebedî kalmak üzere Cehennem'dir. Allah ona gazap eder, lânet eder ve korkunç bir azap hazırlar.

Nisâ Sûresi 4/93

 

22. Şüphe yok ki namaz, müminler üzerine vakitleri belli olarak yazılmış bir ödevdir.

Nisâ Sûresi 4/103

 

23. Allah'tan günahlarının affını dile. Çünkü Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.

Nisâ Sûresi 4/106

 

24. Doğru yol kendisine besbelli olduktan sonra Peygamber'e karşı çıkan ve mü'minlerin yolundan başka bir yol tutan kimseyi bu kötü tercihiyle baş başa bırakır ve onu cehenneme sokarız.  Cehennem ise varılacak ne kötü bir yerdir!

Nisâ Sûresi 4/115

  

25. Ey iman edenler! Kendi aleyhinize veya ana-babanız ve yakınlarınızın aleyhine bile olsa adaleti titizlikle ayakta tutan ve Allah için şahitlik yapan kimseler olun. Hakkında şahitlik ettiğiniz kimseler zengin de olsa, fakir de olsa, adaletten ayrılmayın. Çünkü Allah onlara sizden daha yakındır. Sakın hislerinize uyarak adaleti terk etmeyin. Eğer sözü eğip bükerek gerçeği çarpıtır veya şahitlikten vazgeçerseniz şüphesiz ki Allah yaptığınız her şeyi çok iyi bilmektedir.

Nisâ Sûresi 4/135

 

26. Onlar mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinmektedirler. Yoksa onlar, kâfirlerin yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Boşuna aramasınlar. Çünkü izzet ve şeref tamamıyla Allah'a aittir.

Nisâ Sûresi 4/139

 

27. Şüphesiz Allah, kitabında size şunu da indirmişti: "Allah'ın âyetlerinin inkâr edilip, alaya alındığını duyduğunuz da, onlar başka bir konuya geçinceye kadar onlarla beraber oturmayın. Yoksa siz de tıpkı onlar gibi olursunuz." Şüphesiz Allah münafıkları da kâfirleri de hep birlikte Cehennemde toplayacaktır.

Nisâ Sûresi 4/140

 

28. Münafıklar güya Allah'ı aldatıyorlar. Oysa ki Allah, onların bu tavırlarının cezasını verecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da pek az zikrederler.

Nisâ Sûresi 4/142

 

29. Şüphesiz münafıklar, cehennemin en aşağı tabakasındadır. Onları kurtaracak hiçbir yardımcı bulamazsın.

Nisâ Sûresi 4/145

 

30. Eğer iman edip şükrederseniz, Allah size niçin azap etsin? Allah, şükredenin mükâfatını veren, her şeyi hakkıyla bilendir.

Nisâ Sûresi 4/147

 

31. Ey insanlar! Şüphesiz Peygamber size Rabbinizden gerçeği getirmiştir. Siz de ona iman edin. Hakkınızda hayırlı olan budur. Eğer inkâr ederseniz şunu bilin ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah'ındır. Allah her şeyi bilir, her şeyi yerli yerinde yapar.

Nisâ Sûresi 4/170

 

32. Ey Ehl-i kitap! Dininizde aşırı gitmeyin: Allah hakkında da gerçek olandan başkasını söylemeyin. Şüphesiz Meryem oğlu Îsâ Mesih Allah'ın elçisi ve "ol" emriyle Meryem'e ulaştırdığı kelimesidir ve O'ndan bir ruhtur. O halde siz de Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Allah'ın üç olduğunu söylemeyin. Bundan vazgeçin; sizin için hayırlı olana yönelin. Şüphesiz Allah tek bir ilâhtır. Çocuğu olmaktan münezzehtir. Çünkü göklerde ne var yerde ne varsa hepsi O'nundur. Koruyup düzenleyici olarak Allah yeter.

Nisâ Sûresi 4/171

 

 

 

 

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.