Yeni yorum ekle

Mâide Sûresi

1. Bugün dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmiyet'i seçtim.

Mâide Sûresi 5/3

 

2. Ey iman edenler, namaz kılacağınız zaman yüzünüzü, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı mesh edin ve bileklere kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz boy abdesti alın. Şâyet hasta veya yolculuk halinde iseniz, yahut tuvalete gitmişseniz, veyahut cinsel ilişkide bulunmuşsanız abdest almak veya gusletmek için su bulamadığınız takdirde, temiz bir toprakla teyemmüm ederek, onunla elinizi ve yüzünüzü mesh edin. Allah sizi sıkıntıya sokmak istemez. Şükredesiniz diye sizi temizlemek ve size olan nimetini tamamlamak ister.

Mâide Sûresi 5/6

 

3. Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan ve adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz nefret, sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Takvâya en uygun olan budur. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

Mâide Sûresi 5/8

 

4. Allah şöyle buyurmuştu: "Ben elbette sizinle beraberim. Eğer namazı gerektiği şekilde kılar, zekât verir, peygamberlerime iman edip onları destekler ve Allah'a güzel bir borç verirseniz, elbette Ben de sizin günahlarınızı örter ve sizi içinde ırmaklar akan cennetlere koyarım. Artık bundan sonra hanginiz nankörlük ederse dosdoğru yoldan sapmış olur."

Mâide Sûresi 5/12

 

5. İşte bu yüzden İsrailoğullarına şunu bildirdik: Cana kıymayan veya yeryüzünde fitne fesat çıkarmayan birini kim öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir kimsenin hayatını kurtarırsa, bütün insanların hayatını kurtarmış gibidir. Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler. Lâkin bundan sonra bile onların çoğu hâlâ ölçüyü aşmaya devam ediyor.

Mâide Sûresi 5/32

 

6. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının; O'nun rızasını elde etmenin yollarını arayın ve O'nun yolunda cihad edin ki, ebedi kurtuluşa eresiniz.

Mâide Sûresi 5/35

 

7. Kafirlere gelince, yeryüzündeki her şey, hatta bir o kadarı daha onların olsa ve kıyamet gününün azabından kurtulmak için bunların hepsini fidye olarak verseler dahi onlardan asla kabul edilmez; onlara acı bir azap vardır.

Mâide Sûresi 5/36

 

8. Yoksa onlar Câhiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Fakat kesin bir bilgiyle iman edenler için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim olabilir?

Mâide Sûresi 5/50

 

9. Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Çünkü onlar birbirinin dostudur. Sizden onları dost edinen, kesinlikle onlardan olur. Allah öyle zâlimlere doğru yolu göstermez.

Mâide Sûresi 5/51

 

10. Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever, onlar mü'minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve onurludur. Onlar Allah yolunda cihad eder ve hiç kimsenin kınamasından korkup çekinmezler. Bu, Allah'ın lütfudur ki, dilediğine verir. Allah lütuf ve keremi pek geniş olan ve her şeyi  gerçek mâhiyetiyle bilendir.

Mâide Sûresi 5/54

 

11. Sizin dostunuz ve yardımcınız sadece Allah, O'nun Peygamberi, bir de Allah'a boyun eğerek namazı gerektiği şekilde kılan ve zekâtı veren mü'minlerdir. Kim de Allah'ı, Peygamberini ve mü'minleri dost bilirse hiç kuşkusuz üstün gelecek olan, Allah'ın taraftarlarıdır.

Mâide Sûresi 5/55-56

 

9. Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan dininizle alay edip eğlenenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Eğer mü'min iseniz, Allah'a karşı gelmekten sakının.

Mâide Sûresi 5/57

 

10. Namaz kılmak için ezan okuduğunuzda, onu alay ve eğlence konusu yaparlar; çünkü onlar akılları ermeyen bir topluluktur.

Mâide Sûresi 5/58

 

11. "Allah, Meryem oğlu Mesih'in ta kendisidir” diyenler kesinlikle kâfir oldular. Halbuki Mesih onlara şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları! Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibâdet edin. Kim Allah'a şirk koşarsa, Allah ona Cennet'i haram kılar ve onun varacağı yer Cehennem'dir. Zalimlerin ise hiçbir yardımcısı yoktur."

Mâide Sûresi 5/72

 

12. Hâlâ Allah'a dönüp O'ndan kendilerini bağışlamasını istemeyecekler mi?  Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.

Mâide Sûresi 5/74

  

13. Yaptıkları fenalıklardan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yaptıkları  işler ne kötü şeylerdi.

Mâide Sûresi 5/79

 

14. Eğer Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilene iman etselerdi, kâfirlerle dost olmazlardı; lâkin onların çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.

Mâide Sûresi 5/81

 

15. "Bütün emelimiz Rabbimizin bizi salih kullar arasına katarak Cennet'e koyması iken, Allah'a ve bize gelen gerçeğe niçin iman etmeyelim!"

Mâide Sûresi 5/84

 

16. Ey iman edenler! İçki, kumar, tapınmak ve putlara kurban kesmek için dikilen taşlar, fal ve şans okları şeytan işi birer pislikten başka bir şey değildir. Bunlardan kaçının ki ebedî kurtuluşa eresiniz. Elbette şeytan, içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz, değil mi?

Mâide Sûresi 5/90-91

 

17. De ki: "Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu sana ilginç gelse bile." Ey akıl sahipleri, Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Mâide Sûresi 5/100

 

18. Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve Peygamber'e gelin" dendiği zaman, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter" derler. Peki, ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler ise?

Mâide Sûresi 5/104

  

19.  "Onlara azap edersen, şüphesiz onlar Senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, elbette Sen karşı konulmaz kudret sahibi, her işi yerli yerince yapansın."

Mâide Sûresi 5/118

 

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.