Yeni yorum ekle

Ey Gönüller Yâri

Kübra EKİNCİ - 

İki cihan serveri, âlemlerin rahmeti, Habib-i Zişan!

Biz bu dünyaya sensizlik sınavı ile başladık. Sonunda yalnızlık olan, her daim hüzünle biten…

Ne zaman kavuşma vaktidir. Ne dayanılmaz sevdadır.

Sen ahirette ümitle kapanmayan avuç içim, dünyada yönümü veren deniz fenerimsin.

Ama dilim suskun…

Yüreğim seni bana getirmeyen yollara küskün. Yakub’a Yusuf gibi gel, aşığa aşkı gibi gel.

Sensiz hayat dudaklarıma bir tebessüm dokundurmaktan, bakışıma ümit ışıkları vermekten acizdir.

Ey canların cananı…

Senin o doyumsuz sohbetlerinde bulunan ve gül yüzünü görenler ne mutlu. Gül yüzüne hasretim Ya Nebi!

Güllerle dolu kucağın, ay gibi nurlu yüzün bizi mi bekliyor? Ahiretteki ‘’Ümmeti, ümmeti’’ nidası layık insanları mı bekliyor?

Ey Nebi! Biz senin aşkınla kavrulurken, müşrikler sana nasıl eziyet ediyorlardı. Sen zulümlere son vermek için hicret ettin; Seni uğurlayan Mekke’den, sana kucak açmış Medine’ye. Bu göç nasıl kutsal bir göçtü ki Medine’ye bahar geldi. Mekke incisini kaybetti, gökyüzü Mekke’nin durumuna gözyaşı döktü. Medine’nin ise gizli yarasına derman, yüreğine şifa akıyordu her adımınla.

Peki, biz şimdi nereye hicret edelim Ya Resul. Her yer sensiz, hicrette sensiz…

Ey Gönüller Yari…

Sen bir güneşsin, gönül ise bir kuyuya düşmüş. Arada sırada ışığını kuyuya düşür. Çünkü gönül can canlar katan aşkınla eriyip gitmekte…

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.