Yeni yorum ekle

Atalar Dini

Muhammed Ali ARSLAN - 

      Dünyaya yeni gelmiş bir birey zamanla hem bedensel hem de zihinsel gelişim evrelerinden geçer. Bu birey dünyaya geldiği ailenin dilini, dinini, hal ve hareketlerini benimser. Anne ve babası ne yaparsa onu yapmaya özen gösterir. İlk önce dünyaya geldiği ailenin dilini kendini anlatmak için kullanması gerektiğini öğrenir ve bu dili kullanır. Kendisini dünyaya getirmiş olan anne ve babasının hal ve hareketlerini izler. Bu izleme onun ilerideki hayatında neye inanması gerektiğini büyük ölçüde etkiler. Aile kendisini üzen veya sevindiren olaylar karşısın da inandığı esaslara saygı ve sevgi besliyorsa, çocuk da ilerde aynı esaslara saygı ve sevgi besleyecektir. Efendimiz (sas) bu hususa işaretle şöyle buyurur: “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.”[1]

       Cahiliye Mekke’sinde puta tapan Arapların çocukları da elbette ki babalarının dinine mensup olacaklardır. Hubel’in, Lat’ın, Menat’ın karşısında saygıyla duran babalarını izleyen çocuklar da bu putlara sahip çıkacaklardır. İşte bu şekilde yetişmiş Ebu Cehiller İki Cihan SULTANI RESULLAH(sav)’ın getirdiği hak yolu ‘Biz atalarımızdan böyle görmedik’ diyerek geri iteceklerdir.

       Peygamber(sas) onlara “Allah kötülüğü emretmez Allah’a karşı bilmediğinizi mi söylüyorsunuz?” dediğin de anlamazlar “Çünkü onların kalpleri mühürlenmiştir görmezler” saltanat ve liderliklerini, zevk ve sefalarını bırakıp bir kural içine girmeyi kabul etmezler. Dünya zevklerini ahirete tercih ederler ve bilmezler ki atalarına verilmemiş nimet kendilerine verilmiştir. Doğru yolu bulma fırsatını değerlendirmezler. “Doğru yolun üzerine oturmuş şeytana kanarlar”

       Peygamber(sav) Kureyşlileri tevhide çağırırken “Size şu dağın arkasında düşman askerleri var desem bana inanır mısınız?” dedi. Onlar hep bir ağızdan “Evet, çünkü senin her sözün doğrudur”  dediler. Peygamber(sas)  “O zaman sizi tek ve bir olan Allah’a inanmaya davet ediyorum gelin bana tabi olun” dediğinde, “Sen atalarımızın dinini yalanlıyor musun” diyerek inkâr ederler.

       Unutulmaması gereken en önemli husus şudur ki bir ateş bir kıvılcımla yanar. Bu ateş gecenin karanlığında ortalığı aydınlatır. İşte bir kıvılcım bir toplumu değiştirir. Biz öncelikle kendimizi değiştirmeliyiz. Bizden etkilenen ailemiz de kendini değiştirir. Ailemizden etkilenen kasaba kendini değiştirir. Kasabadan etkilenen şehir kendini değiştirir. Şehirden etkilenen ülke kendini değiştirir. Ülkeden etkilenen dünya kendini değiştirir.


 


[1]- Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.