Ebû Katâde

 Bedir Gazvesi’nde bulunduğuna dair rivayet zayıf görülmekle birlikte daha sonraki bütün gazvelere katıldığı bilinmektedir. 8 yılı Şâban ayında Benî Gatafân’a gönderilen Hadıra Seriyyesi ile aynı yıl ramazan ayında yapılan Batn-ı İdam Seriyyesi’ne kumandanlık etti. Savaşlarda gösterdiği kahramanlıklar sebebiyle Hz. Peygamber’in takdirini kazanıp duasını aldı. Gābe Gazvesi’ndeki gayret ve başarısından dolayı Resûlullah onun hakkında, “Süvarilerimizin en hayırlısı Ebû Katâde’dir” demiştir. Bir gazvede gece boyunca devam eden yolculuk sırasında Hz. Peygamber sabaha karşı bineğinin üzerinde uyuklamaya başlayınca Ebû Katâde onu iki defa uyandırmadan doğrulttu; üçüncüsünde Resûl-i Ekrem uyanarak kendisine, “Peygamberini koruduğun için Allah da seni korusun” diye dua etti.

   Ebû Katâde’nin, Hz. Ömer’in emri üzerine sefere katılarak Fars bölgesi hâkimini bizzat öldürdüğü ve onun üzerindeki değerli zırhın kendisine ganimet olarak verildiği rivayet edilmektedir. Hz. Ali onu Mekke’ye vali tayin etti; daha sonra azlederek yerine amcası Abbas’ın oğlu Kusem’i getirdi. Muâviye b. Ebû Süfyân Medine’ye gelişinde, yakınlarını kayırması sebebiyle ensarın kendisine karşı tavır alıp onu karşılamaması üzerine durumu Ebû Katâde’ye şikâyet yollu söylediği zaman Ebû Katâde ensarı savunur tarzda konuşmuş ve Hz. Peygamber’in kendilerine, “Benden sonra insan kayırma olaylarına şahit olacaksınız” dediğini belirtmiştir. Muâviye bu konu ile ilgili olarak Hz. Peygamber’in ne tavsiye ettiğini sormuş, Ebû Katâde’nin sabır tavsiye ettiğini söylemesi üzerine o da aynı tavsiyede bulunmuştur. 

   Ashabın ileri gelenlerinden olan Ebû Katâde 54 yılında Medine’de vefat etti. Vefatında yetmiş yaşlarında olan Ebû Katâde’nin, Resûlullah’ın hakkındaki sağlık ve âfiyet duası sebebiyle son derece dinç olduğu rivayet edilmektedir.