Hadîd Sûresi

1. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder. Karşı konulmaz kudret sahibi ve her şeyi yerli yerince yapan yalnız O'dur. Göklerin ve yerin sahibi sadece O'dur. O diriltir ve öldürür. O her şeye kâdirdir. Evvel de O'dur, Ahir de. Zâhir de O'dur, Bâtın da. O her şeyi hakkıyla bilendir. Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arş üzerine kurulan O'dur. O, yere gireni de, ondan çıkanı da, gökten ineni de, göğe yükseleni de bilir. Nerede olursanız olun O sizinledir. Allah sizin yaptıklarınızı da görür. Göklerin ve yerin sahibi sadece O'dur. Bütün işler Allah'a dönecektir. O, geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. O kalplerde olan her şeyi bilir.

Hadîd Sûresi 57/1-6

 

2. Size ne oluyor ki Allah yolun da bağışta bulunmuyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin gerçek sahibi zâten Allah'tır. Fetihten önce Allah yolunda harcama yapan ve savaşanlarınız, başkalarıyla bir olmaz. Onların derecesi, daha sonra harcayan ve savaşanlardan daha yüksek bir mertebededir. Bununla beraber, Allah onların hepsine de en güzel mükâfatı vadetmiştir. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

Hadîd Sûresi 57/10

 

3. Kim Allah'a güzel bir borç verirse, Allah da onu kat kat arttırır. Üstelik ona pek değerli bir mükâfât da vardır. 

Hadîd Sûresi 57/11

 

4. O gün mü'min erkekleri ve mü'min kadınları görürsün ki, nurları önlerinde ve sağ taraflarında onları aydınlatmaktadır. Onlara: "Bugün sizin müjdeniz, içlerinde ırmaklar akan cennetlerdir, ebediyen orada kalacaksınız. İşte bu çok büyük bir bahtiyarlıktır" denir.

Hadîd Sûresi 57/12

 

5. O gün münafık erkekler ve münafık kadınlar, mü'minlere "Bizi bekleyin de nurunuzdan istifade edelim" derler. Onlara denir ki: "Arkanıza dönün de orada nur arayın." Derken aralarına bir duvar çekilir ki, onun bir kapısı vardır; içi rahmet, dışı ise azaptır. Mü'minlere "Biz sizinle beraber değil miydik?" diye seslenirler. Mü'minler "Evet" der. "Fakat siz kendi kendinizi yaktınız. Çünkü bizim başımıza bir şeyler gelmesini bekleyip durdunuz; hep şüphe içinde oldunuz; Allah'ın emri gelinceye kadar kuruntularla avunup durdunuz; o çok aldatıcı olan şeytan da sizi Allah affeder diye aldattı.

Hadîd Sûresi 57/13-14

 

6. İman edenlerin, Allah'ın zikrine ve hak olarak inen Kur'an'a karşı kalplerinin yumuşaması zamanı hâlâ gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasın ki, üzerlerinden uzun bir zaman geçince kalpleri katılaşmış ve birçoğu da yoldan çıkmıştı.

Hadîd Sûresi 57/16

 

7. Şunu bilin ki ölümünün ardından Allah yeryüzünü bile diriltiyor. Aklınızı kullanmanız için, Biz size Allah'ın varlığını gösteren delilleri böylece açıklamış bulunuyoruz.

Hadîd Sûresi 57/17

 

8. Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ile Allah'a güzel bir borç verenlere, harcadıkları şey kat kat fazlasıyla geri ödenir; üstelik onlar için bitmez tükenmez bir de mükâfât vardır.

Hadîd Sûresi 57/18

 

9. Şunu bilin ki, dünya hayatı bir oyundan, bir eğlenceden, bir gösterişten, aranızda bir övünmeden, mal ve evlat yarışından ibarettir. O bir yağmur gibidir ki, bitirdiği ekin çiftçilerin hoşuna gider, sonra kuruyuverir de onu sapsarı görürsün. Sonra saman olur gider. Ahirette de çetin bir azap, bir de Allah'tan bağışlanma ve hoşnutluk vardır. Dünya hayatı ise aldatıcı bir menfaatten başka bir şey değildir.

Hadîd Sûresi 57/20

 

10. Rabbinizden erişecek bir bağışlanmayı ve öyle bir Cennet'i kazanmak için yarışın ki, genişliği gök ile yerin genişliği kadardır ve Allah ile peygamberlerine iman edenler için hazırlanmıştır. İşte bu Allah'ın lütfudur; onu dilediğine verir. Gerçekten de Allah pek büyük lütuf sahibidir.

Hadîd Sûresi 57/21

  

11. Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve O'nun peygamberine inanın ki, rahmetinden size iki kat mükafat versin, size yolunuzu gösterecek bir nur nasip etsin ve sizi bağışlasın. Çünkü Allah bütün günahları bağışlayan, çok merhamet edendir.

Hadîd Sûresi 57/28

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.