Necâşi Ashame

Necâşî, Habeş kralları için kullanılan bir unvan olup Arap kaynaklarında özel isim olarak da geçmektedir.  Rasûl-i Ekrem’in gıyabî dostluk kurduğu necâşînin asıl adının Ashame olduğu bilinmektedir.

Hz. Peygamber’in, Mekke’de eziyet gören müslümanlara “Orada ülkesinde hiç kimseye zulmedilmeyen bir hükümdar bulunmaktadır; gidin ve Allah içinde bulunduğunuz durumdan bir çıkış yolu gösterinceye kadar o doğruluk ülkesinde kalın” tavsiyesi üzerine 615 yılında dördü kadın olmak üzere on beş kişi Habeşistan’a hicret etti. İlk giden kafilenin Habeş kralı tarafından himaye edilmesi ve iyi muamele görmesi üzerine bir sonraki yıl daha kalabalık bir Müslüman grup Mekke’den Habeşistan’a gitmek için yola çıktı. Habeşistan’a giden Müslümanların her geçen gün biraz daha artması üzerine endişeye kapılan Mekkeli müşrikler Habeşistan’a bir heyet göndererek Necaşi Ashame’den ülkesine sığınan Müslümanları iade etmesini istedi. Necâşî, Kureyş heyetiyle Ca‘fer b. Ebû Tâlib başkanlığındaki muhacirlerin temsilcilerini aralarında tartışmaya davet etti. Ca‘fer b. Ebû Tâlib’in etkili hitabı sonucunda Müslümanları davalarında haklı buldu ve onların Habeşistan’da kalmalarına müsaade etti.

Hz. Peygamber, hicretin 7. yılında (Mayıs 628) Necâşî Ashame’ye, biri, onu İslâm’a davet eden; diğeri, muhacirlerin Medine’ye gönderilmesini talep eden iki mektup ve bazı hediyeler gönderdi. Allah Rasûlü’nün davetini kabul eden Necâşî Ashame, Müslüman oldu ve Müslümanları iki yelkenli bir gemiye bindirerek Medine’ye gönderdi. Bu arada muhacirlerle birlikte Hz. Peygambere de birtakım hediyeler gönderdiği bilinmektedir.  Necaşi, muhacirleri korunmak ve onlara refakat etmek amacıyla içinde oğlunun da bulunduğu bir grup Habeşliyi de Müslümanlarla göndermişti. Rasûl-i Ekrem, Necâşî Ashame’nin muhacirlere gösterdiği sıcak ilginin bir karşılığı olarak Habeşli grupla bizzat kendisi ilgilendi. Onlara Yâsîn sûresini okudu, İslâm’a karşı kalplerinde oluşan sevgi üzerine de Mâide sûresinin 82. âyeti nazil oldu.

Hz. Peygamber’i görmeden, herhangi bir mûcizesine şahit olmadan ona iman eden Necâşî Ashame, hicretin 9 yılının Receb ayında (Ekim 630) vefat etti. Rasûl-i Ekrem, Necaşi’nin ölüm haberini Medineliler’e bizzat vererek onun gıyabında Cennetü’l-bakī‘de cenaze namazını kıldırdı.