Peygamber Düşmanları Ne Demek İstiyor?

 Abdulkadir KIZILBOĞA 

Allah insanları yaratmış, onlara görev ve sorumluluklar vermiş ve bir imtihana tabi tutmuştur. Bu imtihanda bizlere yardımcı olan, Allah’ın emrini insanlara ileten ve dini yaşamayı bizatihi kendilerinden öğrendiğimiz peygamberler vardır. Peygamberler arasında şüphesiz en çok düşmanı olan ve  iftiraya uğrayan Hz. Muhammed’dir. Efendimiz’in insanlarda yaptığı değişim, onlara duyduğu şefkat ve en iyi örneklik olarak kendisinden 1400 sene sonra dahi insanları etkilemeye devam etmesi ve birilerinin oyununa, kötü planına çomak sokuyor olması, düşmanlarının ve kendisine atılan iftiraların çok olmasına sebebiyet vermiştir. Tüm bunlara rağman Peygamber muhabbeti, Müslümanlar’ın gönlünde öylesine kök salmıştır ki Fahr-i Alem Efendimiz hakkında üretilen hiçbir iftira bu muhabbeti zayıflatmaya yetmez.

Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir’in Tahlil Yayınları’ndan 2020 yılında çıkan bu kitabı, Peygamber düşmanlarına müthiş bir cevap şeklindedir. Kitabı okuduğunuzda “Hz. Aişe ile çocuk yaşta evlenmesi” gibi çokça bilinen iftiralardan tutun da “insanları öldürmekten çekinmezdi” gibi biraz da olsa Peygamberimiz’i tanıyanların ihtimal dahi vermeyecekleri iftiralara rastlamış olacaksınız. Bu kadar çok yalan, iftira ve hakaret nasıl olur da Alemlere Rahmet birine karşı söylenebilir?

Kitaba başlarken kıymetli yazarımız genel anlamda Efendimiz’e atılan iftiralara ve onların amaçlarına değinerek, peygamberin ve peygamberlik müessesesinin gerekliliğine vurgu yapmıştır. Peygambere saygı ve imanın önemine de değindikten sonra “beş bölümde” iftiralara yer vermiştir. Bu iftiraları güzel örneklerle açıklamış ve Peygamber düşmanlarının yüzlerine vururcasına cevaplar vermiştir.

Birinci bölümde “Peygamberlikten önceki hayatına yönelik iftiraları” ele almıştır. Şakku’s-Sadr olayından Rahip Bahira’ya kadar ele alınan bu bölümde en dikkat çeken başlık “Muhammed Hayali bir Şahsiyettir” başlığıdır.

İkinci bölümde “Dini ve Kur’an’ı Peygamberimiz’in uydurduğuna yönelik iftiralar” yer almıştır. Efendimizin Kur’an’ı kendi uydurduğu, rahiplerden öğrendiği ve Peygamber olduğuna inandırmak için bazı kavramları uydurduğuna dair komik ve yersiz iftiralar yer alıyor. Onların bir iddiasına yazarımız en az beş farklı örnekle cevap vermiş.

Üçüncü bölümde “Peygamber olmadığına yönelik iftiralar” kaleme alınmıştır. O’na vahiy getirenin melek değil şeytan olduğuna dair iftiraların yanı sıra, “faziletli biriydi ama Peygamber değildi” gibi çatışık iddialar da bulunmaktadır. Gaybtan haber vermesinden şefaate, koyduğu hükümlerden takındığı siyasete kadar yine birçok çirkin iftiralar yer alıyor bu bölümde.

Dördüncü bölümde “Resûl-i Ekrem’in Masum Olmadığına Yönelik İddialar” ele alınmıştır. Bütün peygamberlerin masum olduğuna dikkat çekildikten sonra O’nun bir günahkar olduğuna, hata yaptığına dair iftiralara dikkat çekilmiş, böyle birinin masum olmayacağı yönündeki iddialar tasnif edilerek her birine delilleriyle cevaplar verilmiştir.

Beşinci ve son bölümde “Peygamber Efendimiz’in Ahlakına Yönelik İftiralar” konusunu ele alan eserin en hacimli yazıları bu bölümde yer alıyor. Bir ahlak timsali olan Efendimizin, “kadın düşkünü, merhametsiz, zalim, obur, korkak” olarak addedilmesi okuyanların yüreklerine dokunabilir, damarlarına basılmış hissedebilirler. Ancak unutulmamalıdır ki zalimlerin merhameti, utanma duygusu ve saygısı olmuyor. 

“BELLİ Kİ BU DİN AYAKTA DURDUĞU SÜRECE ONLAR DA MÜSLÜMANLAR’IN BAŞINI AĞRITMAYA DEVAM EDECEK”[1]

 

 

          



[1] Kandemir, Mehmet; Peygamber Düşmanları Ne Demek İstiyor? s.21, Tahlil Yayınları, İstanbul, 2020

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.