Fitne Ateşi Çabuk Tutuşur


v  Dava arkadaşlıkları pamuk ipliğine, miada, müddete bağlanmaz. Lokomotif ve öncü olan üç kişi; 300, 3000, 3 milyon olsalar da temel sadakatlerini, vefalarını (herhangi bir sebeple) değiştiremezler. (17.06.2013) 

v  Nefis ve şeytanın araya girmesiyle hıyanet başlamış olur. Mutabakatı ifsad eden suçludur.

v  Dava arkadaşlığı (manevi hayat yolunda) etle tırnak bütünlüğündedir. Tırnak fıtratıyla uzarsa, kir tutarsa uzayan kısım kesilir, bütünlük devam eder. (17.06.2013)

v  Dava arkadaşlığına hain olanlar, ahlakî faziletten mahrum “sütü bozuk” kimselerdendir. (17.06.2013)

v  Yarın sana yâr olacaklar dün de sana yâr idiler. Görememişsin. (17.06.2013)

v  Fitne süper bir hırsızdır. Ona gözüyle, diliyle, eliyle yaklaşan (dâhî âlim de olsa) hemen çalınır. Kısa bir zaman sonra mel’unluk gömleğini giyer. (10.06.2013)

v  Hakları sokakta, nümayişte patırtı yaparak aramak fitnenin ateşli kucağına atılmaktır.  (10.06.2013)

v  Zamane insanı aklını çok beğenir. Her konunun uzmanı kendisidir! Bir işle karşılaşınca enaniyetle görüş beyan eder. Herkesi karşısına alır. Hızını alamaz, çatışacak kimseler arar.  Bunları düşünmeyi, sabretmeyi külfet sayar. (10.06.2013)

v  Fitneciler hukuk tanımaz. Bütün insanları haksızlıkla suçlar. Devamlı kavga eder. Onların sözlüğünde “sulh” yoktur. (10.06.2013)

v  Fitne çıkaranlar tahrip ehlidirler. Şeytanın, hırsızın, kinin, nefsin iştirakiyle faaliyet gösterirler. (10.06.2013)

v  Fitneyi uykusundan uyandıranlara Efendimiz en ağır ifadeyle “lanet olsun” demiştir. (10.06.2013)

v  Fitne ateşi çabuk tutuşur. (10.06.2013)

v  Fitnenin zamanı kundaktaki masumlara ve gelecek nesillere kadar yayılır. (10.06.2013)

v  Tarih, Hülâgû fitnesinden daha dehşetlisini ahir zaman fitnesi olarak görüyor. (09.06.2013)

v  Ahir zaman fitnesinde rol almak için kurumlaşan, teşkilatlananlar var. İnsî şeytanlar o fitnelerde liderlik yapıyorlar. Onlar her türlü tahribatlarını başarıları sayıyorlar. (09.06.2013)

v  Asrî fitnelerin içinde isteyerek bulunanların her biri bir firavun, her biri bir şeddad, her biri bir deccaldir. Efendimiz (asm) onların mel’un olduklarını haber vermiştir. (09.06.2013)

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.