Günahın, hatanın, yanlışın ve anormalin işlenip normal görülmesinde, her zaman öne çıkmasa da, aslında onu önemsiz, küçük, basit görme yanılgısı yatmaktadır.
Ramazan, bizler için hidayet olan, hakkı batıldan ayıran Allah’ın Kitabı’nın indirildiği mübarek bir aydır. Ramazan bir mektep ise ders kitabı da Kur’an’dır. Müfredatı Rabbimiz tarafından belirlenen bu Ramazan mektebinden mağfiret diplomasıyla mezun olunmalıdır Bayramla da mezuniyet töreni kutlanır.
Hz. Ebû Hureyre (r.a.)’den nakledildiğine göre Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayı girdiği zaman rahmet kapıları açılır; cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulup bağlanır.”
Her ibadette olduğu gibi orucun da kendine ait şartları ve farklı hükümleri vardır. Yeni bir Ramazan Ayı başlarken bilgi tazelemeye vesile olur ümidiyle bu hükümlerden bir demet sunmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Ramazan Ayı, insanlık için hidâyet kaynağı, helal ile haramı, hak ile batılı birbirinden ayıran net bilgilerin yer aldığı ilâhî kelamın, hayat düsturumuzun, Zikr-i Hakîm’in indirildiği ay…
Nefsi arındırmanın, onu berraklığa erdirmenin en güzel üsluplarından biri olan oruç ibadetine zaman çerçevesi olan ay.
Ramazan Ay’ında İslâm’ın iki temel rüknü olan namazve oruç âdeta bütünleşir. Oruçlu midelerle huşû içerisinde kılınan namazlar, müminlere Tevhid’in hakikatini çok daha iyi kavratır ve yaşatır.
İnsan tövbe kapısında yıkanıp fıtratına dönmelidir. En saf, en duru en temiz hali ile Rabbine kavuşmanın hayali ile yaşamalıdır. Dünya fanidir. Ahiret bizi beklemektedir. Dönüşümüz ancak O’nadır.
Ramazan gelip bizi savrulmuş, darmadağın olmuş dünyamızda yakalamasın diye hazırlık yapmalı. Kalplerimizi, kaygılarımızı, hedeflerimizi, evlerimizi, çocuklarımızı kısaca hayatımızı hazır hâle getirmeli. Receb ve Şaban ayları bu hazırlığa tahsis edilmeli. Ve sonra gözlerimizi gökyüzüne dikip Ramazan muştusunu getirecek hilali gözetlemeli, pencereden ayrılmadan.
Sıcak temmuz güneşi kadar mukavemetli bir samimiyetle günü akşam etmenin, sahuru iftara kavuşturmanın yorgun, bitkin ama bir o kadar da enerjik tezatlarıyla yaşadığım 80’lerin iftarları… Nostaljinin moda olduğu bu günlerde mutlulukla sarıldığım içimi serinleten hatırası ramazanın...
Kuran okumak, gece namazı kılmak, oruç tutmak, dedikodu yapmamak, yoksulu sevindirmek, ikramda bulunmak, gönülleri hoş tutmak, güler yüzlü olmak, sadaka vermek için 11 ay beklemeye gerek yoktur. Ramazan’ı diğer aylardan ayıran camilerdeki mahyalar olmalı sadece.