Ubâde b. Sâmit

Medineli olup Hazrec kabilesine mensuptur. Birinci Akabe Biatı’na katılan Medineli on iki sahabiden biridir.  Ertesi yıl gerçekleşen ikinci akabe biatına da katıldı ve on iki nakipten biri olarak seçildi.  Medine’ye dönünce İslamiyet’in yayılması için büyük çaba sarfetti. Yakın arkadaşı olan Ka’b b. Ucre’nin Müslüman olmasına vesile oldu. Hicretten sonra Hz. Peygamber, Ubâde b. Sâmit ile muhacirlerden Ebû Mersed Kennâz b. Hasîn (Husayn) el-Ganevî’yi kardeş ilan etti.

Vahiy kâtipliği yapan Ubâde b. Sâmit, Kur’ân-ı Kerim’in tamamını ezberleyen beş Medineli sahabiden biriydi. Ayrıca Allah Rasûlü’nün emri ile Medine’deki diğer Müslümanlara da okuma-yazma öğretti. Bütün Gazvelere katıldı. Hz. Peygamber tarafından zekat memuru olarak görevlendirildi. Mekke’nin Fethi sırasında Ensar’ın kumandanlığını yaptı.

Hz. Ömer döneminde İslam’ı öğretmek maksadıyla Muaz b. Cebel ve Ebu’d-Derdâ ile birlikte Suriye’ye gönderildi. Kudüs’te kadılık yaptı. Şam valisi Muaviye b. Ebû Sufyân ile aralarında zaman zaman anlaşmazlıklar çıkmış ve Hz. Ömer tarafından Muaviye ikaz edilerek Ubâde’nin haklılığı ortaya konulmuştur.

İslam fetihlerine katılmaya özen gösteren Ubâde b. Sâmit, fethedilen yerlerin imarı için büyük çaba sarfetti. Eşi Ümmü Hrarâm Kıbrıs’ın fethi sırasında şehit oldu.

Ubâde b. Samit vefat etmeden evvel aile fertlerini yanına çağırarak onlardan helallik istedi ve yanlış anlaşılabileceği endişesiyle bir hadisi rivayet etmekten çekindiğini, Rasûlullah’ın kelime-i şehâdet getiren kimsenin cehennemde ebedî kalmayacağının bildirildiğini söyledi (Müslim, “Îmân”, 47).

Uzun ve heybetli bir yapıya sahip olan Ubâde b. Sâmit 654 (h.34) yılında Filistin’de vefat etti ve Remle’de defnedildi.