Merve KAHRAMAN ÖZTÜRK

Kadıköy’de doğdu. Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ve Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Aynı üniversitede tasavvuf alanında yüksek lisansa başladı. Yazıları Siyeri Nebi Dergisi'nde ve internet sitesinde yayımlanıyor. İstanbul’da öğretmen olarak görev yapan ve çocuk edebiyatıyla da ilgilenen yazarın bu alanda İyi Dünya Fablları ve Ayvaz ile Çiftçi kitapları yayımlandı.

Siyer Yazıları 9: Tâif

Ben, kahraman bir şehir olamadım. Çok büyük bir utançla yıkıldı hayallerim, O’na atılan her taşla... Ama halkımın kendi rızâsıyla, savaşsız bir kabullenişle müslüman olma pâyesi; bir ömür yeter bana...

Siyer Yazıları 8: Zeyd b. Hârise

Peygamberliğinden îtibâren de O’nun en yakınındaydım. İlk vahyin ardından hemen müslüman olan sayılı kişilerden biri de bendim. Risâletinin her anına şâhit olma mutluluğunu yaşadım. Mutluluk derken, çok zor zamanlara da şâhit oldum elbette ama değil mi ki O’nunla berâberdim. Hiç şikâyet etmedim.

Siyer Yazıları 7: Mağara

Okuma yazma bilmeyen bir peygambere okumayı emreden bu din, senden daha fazlasını bekliyor: ruhu okumanı, kalbi okumanı, kâinatı okumanı... Gönlünü Kur’an’a mihmandar, Kur’an’a hâldaş, Kur’an’a sırdaş tutmanı... Ki o ilâhî kelâm içinde ruhu da kalbi de kâinatı da taşımakta.

Siyer Yazıları 6: Mekke

Issız, sessiz, yalnız bir toprak parçasıydım. Kuş uçmayıp kervan geçmediği gibi tek bir ot dahi bitmezdi üzerimde. Kimsenin yüzüne bakmayacağı çorak bir arâziydim. Ama Hikmet-i Hudâ, insanlar akın akın bana geliyorlar şimdi. Kilometrelerce ötelerden. Zahmetli yolculuklarla. Çocuk, genç, yaşlı demeden.

Siyer Yazıları 5: Fatıma bint Esed

Amcasını da beni de çok severdi. Vefâsını nasıl anlatmalı? Annemden sonra annem demişti benim için. O da evlâtlarımdan önce evlâdımdı benim. Öyle severdim, öyle bağlıydım O’na.

Siyer Yazıları 4: Ebvâ

Annesi ve dadısı ile birlikte, hiç görmediği babasının kabrini ziyârete giden bir çocuğun sevinci geçti önce topraklarımdan. Annesi hem kendi yerine hem de doyamadığı kocası yerine sarıyordu evlâdını. İki kere öpüyor, iki kere çekiyordu kokusunu içine. Oğlunu babası ile buluşturacağı için mutluydu.

Siyer Yazıları 3: Bulut

Acaba Muhammed ümmeti de başını göğe her kaldırdığında, ‘Belki bu, Efendimiz’e gölge olan buluttur.’ diyerek beni anıyor mu?” Elini kalbine götürüp, “Allahümme salli alâ Muhammed!” diyor mu?

Siyer Yazıları - 2: MEVLİD

Bursa Ulu Cami imamı Süleyman Çelebi, bir gün evine çok üzgün geldi. Abdest aldı, rahlesinin başına oturdu. Önce niyet etti. Ardından Besmele çekti. Sonra da Salavat getirip beni yazmaya başladı.

Ümmü Umâre radıyallahu anhâ

Hudeybiye’ye katıldım sonra, Rıdvan Biatı’na, kaza umresine, Huneyn Savaşı’na, Taif Kuşatması’na. Cennette komşu olacağım Rasulümden dünyada da hiç ayrı durmadım. Mücadeleden kaçmadım. Ömrümün sonuna kadar zalime hesap sorup, kafirin karşısında durdum.

Siyer Yazıları 1: PAZARTESİ

Ben, o günüm: Pazartesi. Başlarda bu zikrin sebebini bilmezdim. Sonra, Rebiülevvel ayının 12’sine denk geldiğim 571 yılında bir şeyler oldu. Güneş yüzünü göstermedi Dünya’ya. Ay kendini gizledi. Yıldızlar söndü. Dünya hayatının sonuncu günü olduğumu düşündüm. Her şey bitti derken bir aydınlık, bir nur, bir neşe dalgalanmaya başladı...
RSS - Merve KAHRAMAN ÖZTÜRK beslemesine abone olun.