Osman SÜNGÜ

1956 yılında Erzincan Refahiye’de doğdu. 1978 yılında İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni 1983 yılında bitirdi.

Sırasıyla Sivas ve Erzincan’da öğretmenlik yapan Osman Süngü hocamız, 1995-2014 yılları arasında Kartal Mehmet Akif Ersoy Anadolu İmama Hatip Lisesi’nde çalıştı. Halen Kadıköy Erkek Anadolu İmama Hatip Lisesi’nde çalışmaktadır. Evli ve 5 çocuk sahibi olan hocamız Siyer-i Nebi Eğitim ve Araştırma Derneği kurucularından olup çeşitli vakıf ve derneklerde tefsir dersleri vermektedir. 

.

.

.

.

Aç Kalmamıza Kimin İhtiyacı Var?

Hak-batıl ekseninde hakkın üstün gelebilmesi için Allah Teâlâ sürekli olarak hakka yardım etmiştir. Batıl bulaşıcı bir hastalık gibidir. Süratli bir şekilde etrafa yayılır. Bunun karşısında hakkın ayakta kalabilmesi için mutlaka ona yardım edilmesi şarttır. Allah Teâlâ her şartta ve her durumda hakka yardım etmektedir.

Şeytan ve Kalkan

Ramazan, bizler için hidayet olan, hakkı batıldan ayıran Allah’ın Kitabı’nın indirildiği mübarek bir aydır. Ramazan bir mektep ise ders kitabı da Kur’an’dır. Müfredatı Rabbimiz tarafından belirlenen bu Ramazan mektebinden mağfiret diplomasıyla mezun olunmalıdır Bayramla da mezuniyet töreni kutlanır.

Kurban

Kul Allah’a gerek farz gerekse nafile ibadetlerle yaklaşır. Allah’a (celle celâlühü) yakınlaşmak ve rızasına ulaşmak için Âdem (as) ile başlayan en önemli ibadetlerden birisi de hiç kuşkusuz kurban ibadetidir.

Bıçağın Kesmediği Kurbanlık: Hz. İsmail (a.s)

Kendileri en güzel örnek olan Hz. İbrahim ve beraberindekilerin yaşayarak bizlere gösterdikleri Allah’a kulluktu. Allah’ın dostları en ağır sınavlardan geçiyordu. Babası, İsmail’e yaklaştı ve şöyle dedi: “Ey yavrucuğum, seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Buna ne dersin?” Hz. İbrahim (a.s)’e teslimiyet abidesi halim bir oğul verilmişti. Babasına: “Ey babacığım, ne emrolunuyorsan yap! Sen, beni inşallah sabredenlerden bulacaksın” dedi.

Hz. İbrahim (a.s) - Ateşin Yakmadığı Peygamber

Hz. İbrahim (a.s) tevhid peygamberidir. Bugün de Müslüman olan bizlere güzel örnekliğiyle İslam’ı öğretmektedir. Şeytanın kıyamete kadar devam edecek saptırıcı düşmanlığı karşısında İbrahimî uygulamaların bize Rabbanî bir lütuf olduğunu asla unutmamalıyız.

Hz. Salih Aleyhisselâm - Deve Sahibi Nebî

“Semud (toplumuna da) kardeşleri Salih'i (gönderdik. Salih: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur. Size Rabbinizden apaçık bir belge (mucize) gelmiştir: Allah'ın bu dişi devesi size bir belgedir; onu salıverin de Allah'ın arzında otlasın, ona bir kötülükle dokunmayın, sonra sizi acı bir azap yakalar" dedi.” (Araf Suresi, 7/73)

Hz. Musa Aleyhisselâm

Bereketli Nil Nehri bir emanet taşıyordu. Sakin sular Müslümanların umudunu yavaş yavaş nehrin kıyısındaki Firavun Sarayı’nın önüne getirdi ve ağaçların arasında görünür bir yerde durdurdu. Birileri onu fark etmişti. Koştular ve kucaklarına alarak Firavun’un karısı Âsiye’ye getirdiler.

Mescidin Kubbesinden Allah’ın Gölgesine

Mümin, kıyamet kopuyor olsa bile elindeki fidanı dikecek kadar hayatla içli dışlıdır. Onun gönlü her noktada taze, bakışları net ve berraktır. Yaşama sevinciyle dopdoludur. Aynı zamanda ölümü unutmayacak, âhireti inkâr etmeyecek bir inancın; mahşerden dünyaya, dünyadan mahşere bakışlarını gezdirebilecek bir anlayışın insanıdır.

Hicret

Hacer ve yavrusu çok uzaklardan gelmişlerdi. Ama niçin geldiklerini bilmiyorlardı. Çölün ortasıydı. Hiç kimseler yoktu. Allah’ın arzı ne kadar da genişti. Çok uzaklara gelmişlerdi. Hacer, İbrahim’e baktı. O hiç konuşmadan dönüp gidiyordu. Dayanamadı ve sordu:

İman, Hicret ve Cihat: Lût (a.s)

Lût Kavmi, bugünkü Ürdün toprakları ile Batı Şeria arasında yer alan Ölü Deniz diye de bilinen Lût Gölünün olduğu bölgede yaşamıştır. Bu kavim insanlık tarihinde o güne kadar hiç görülmemiş bir fenalığı ihdas etmiş ve insanlık tarihinin yüz karası olmuşlardır.
RSS - Osman SÜNGÜ beslemesine abone olun.