O ümmetin adamıydı. Milletler, gruplar, cemaatler üstü bir adam. Irkçılıktan nefret eder, cemaatçiliğe asla prim vermezdi. Çatısı altında gayet memnun olduğu ve orada bulunmaktan gurur duyduğu harekete olan mensubiyeti, onun görüşlerini, temaslarını, diyaloglarını asla kısıtlamadı.