İsrâ Sûresi

1.Gecenin bir bölümünde kulu Muhammed'i, kendisine bazı mucizelerimizi göstermek için Mescid-i Harâm'dan alıp çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah, her türlü kusurdan ve ortaktan münezzehtir. Elbette O her şeyi duyan, her şeyi görendir.

İsrâ Sûresi 17/1

 

2. Elbette bu Kur'an insanı en doğru yola iletir. Salih ameller yapan mü'minlere büyük bir mükâfât verileceğini müjdeler. Ve âhirete iman etmeyenlere acı bir azap hazırladığımızı bildirir. 

İsrâ Sûresi 17/9-10

 

3. İnsan, iyiliği istercesine kötülüğü de ister. İnsan, pek acelecidir.

İsrâ Sûresi 17/11

 

4. Her insanın yaptığı işlerin sorumluluğunu onun boynuna taktık. Kıyamet gününde her şeyin yazıldığı bir kitabı onun önüne açacağız. Ona "Oku şimdi kitabını! Bugün kendi kendini sorgulayacak durumdasın!" denecek.

İsrâ Sûresi 17/13-14

 

5. Artık kim doğru yolu seçerse kendi iyiliği için seçmiştir. Kim doğru yoldan saparsa bu kendi zararına olur. Hiç kimse, bir başkasının günahını taşımaz. Ayrıca Biz, peygamber göndermeden kimseye azap etmeyiz.

İsrâ Sûresi 17/15

 

6. Bir ülkeyi helâk etmek istediğimizde, oranın zengin ve şımarık adamlarına buyruğumuzu göndeririz; ama onlar buna karşı gelerek ilâhî cezayı hak ederler; Biz de orayı yerle bir ederiz.

İsrâ Sûresi 17/16

 

7. Allah'tan başka bir ilah daha kabul etme! Yoksa kınanır, yapayalnız ve yardımsız kalırsın!

İsrâ Sûresi 17/22

 

8. Rabbin şöyle emretti: "Sadece Allah'a kulluk edin, anaya, babaya iyi davranın. Onlardan biri veya her ikisi yaşlanıp eline bakarsa onlara 'öf' bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle! Onlara merhamet gösterip alçak gönüllü davran ve kendileri için şöyle dua et: "Rabbim! Onlar beni küçükken nasıl şefkat ve sevgiyle büyüttülerse, Sen de onlara öyle merhamet eyle!"

İsrâ Sûresi 17/23-24

 

9. Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver; ama sakın malını israf ederek saçıp savurma! Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.

İsrâ Sûresi 17/26-27

 

10. Eğer sen, Rabbinden gelmesini umduğun bir yardımı beklediğin için muhtaçlara ilgi gösteremiyorsan, o zaman hiç olmazsa onlara gönül alıcı bir söz söyle!

İsrâ Sûresi 17/28

 

11. Eli sıkı olma, ancak varını yoğunu da saçıp savurma! Yoksa kınanır, kaybettiklerine pişman olursun.

İsrâ Sûresi 17/29

 

12. Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir günahtır.

İsrâ Sûresi 17/31

 

13. Zinaya yaklaşmayın; çünkü o çirkin ve yüz kızartan bir iştir; çok kötü bir yoldur.

İsrâ Sûresi 17/32

 

14. Öldürülmesini Allah'ın yasakladığı canı haklı bir gerekçeye dayanmadan öldürmeyin! Haksız yere öldürülen kimsenin velisine hakkını arama yetkisi vermişizdir; o da misilleme yaparken ölçüyü aşmasın. Çünkü kendisine yetki verilmekle zâten yardım edilmiştir.

İsrâ Sûresi 17/33

 

15. Yetişkinlik çağına girinceye kadar, yetimin malına ancak en güzel bir tarzda yaklaşın. Verdiğiniz sözde durun. Çünkü herkes verdiği sözden mutlaka sorguya çekilecektir.

İsrâ Sûresi 17/34

 

16. Ölçtüğünüzde tam ölçün, doğru teraziyle tartın. Böylesi sizin için daha hayırlı ve sonucu daha güzeldir.

İsrâ Sûresi 17/35

 

17. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp bunların hepsi yaptıklarından sorumludur.

İsrâ Sûresi 17/36

 

18. Yeryüzünde büyüklük taslayarak dolaşma. Çünkü kasılarak yürürken ne yeri yarabilir ne de dağlar kadar yüce olabilirsin.

İsrâ Sûresi 17/37

 

19. İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah'tan başka bir ilâh daha edinme; yoksa kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak Cehennem'e atılırsın.

İsrâ Sûresi 17/39

 

20. Yedi gök ve yer ile bunların içindekiler O'nu tesbih eder. O'nu hamdederek tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur; ama siz onların tesbihini anlayamazsınız.  O, ceza vermekte acele etmeyen ve günahları çok bağışlayandır.

İsrâ Sûresi 17/44

 

21. Bir de şöyle dediler: "Biz bir yığın kemik, bir avuç toprak olduktan sonra yepyeni bir şekilde dirilip hayat bulacağız, öyle mi?" Şöyle de: "İster taş olun ister demir. İsterseniz diriltilemez sandığınız başka bir şey olun, yine de diriltileceksiniz." Yine onlar: "Kim bizi tekrar diriltecek?" diyecekler. Sen de onlara: "Sizi ilk defa yoktan yaratan diriltecek" de! O vakit seninle alay edip başlarını sallayarak "Ne zamanmış o?" diyecekler. Sen de onlara: "Belki çok yakında" de.

İsrâ Sûresi 17/49-51

 

22. Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Çünkü şeytan insanların arasını bozmaya çalışır. Çünkü şeytan insanın gerçekten apaçık düşmanıdır.

İsrâ Sûresi 17/53

 

23. Denizde başınıza bir tehlike gelince, ilâh diye tapındıklarınızın hepsi kaybolur gider, yalnız O kalır ve siz O'na yalvarıp yakarırsınız. Ama O sizi kurtarıp karaya çıkarınca O'ndan yüz çevirirsiniz. İnsanoğlu çok nankördür.

İsrâ Sûresi 17/67

 

24. Andolsun Biz Âdemoğullarını üstün bir şekilde yarattık, onların karada ve denizde ulaşımlarını sağladık, kendilerine iyi ve temiz rızıklar verdik ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.

İsrâ Sûresi 17/70

 

25. Güneş'in batıya kaydığı andan gece karanlığına kadar namazı gerektiği şekilde kıl; sabah namazını da öylece kıl. Çünkü sabah namazının tanıkları vardır.

İsrâ Sûresi 17/78

 

26. Gecenin bir bölümünde uyanıp kalk, sadece sana mahsus olmak üzere teheccüd namazı kıl. Umulur ki böylece Rabbin seni Makâm-ı Mahmûd'a yükseltir.

İsrâ Sûresi 17/79

 

27. De ki: "Yâ Rabbi! Gireceğim yere doğrulukla girmemi, çıkacağım yerden de doğrulukla çıkmamı nasip eyle; yüce katından bana yardımcı bir kuvvet ver."

İsrâ Sûresi 17/80

 

28. Şöyle de: "Hak geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz ki bâtıl yok olmaya mahkûmdur."

İsrâ Sûresi 17/81

 

29. Biz, Kur'an'dan mü'minlere şifa ve rahmet olacak, zâlimlerin de kaybını artıracak şeyler indirmekteyiz.

İsrâ Sûresi 17/82

 

30. Şöyle de: "Herkes kendi yapısına göre davranır. Kimin hayat tarzının daha doğru olduğunu Rabbiniz herkesten iyi bilir."

İsrâ Sûresi 17/84

 

31. Şöyle de: "Bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak için bütün insanlar ve cinler toplanıp birbirine yardım etseler, yine de onun benzerini ortaya koyamazlar.

İsrâ Sûresi 17/88

 

32. Onlar ağlayarak yüzüstü secdeye kapanırlar; Kur'an'ın okunması, onların Allah'a olan sevgisini artırır.

İsrâ Sûresi 17/109

 

33. Onlara şöyle de: "İster Allah diye ister Rahmân diye dua edin. Hangisiyle dua ederseniz edin, en güzel isimler O'nundur. Sen de namazda sesini pek yükseltme, büsbütün de kısma, ikisinin ortasında bir yol tut."

İsrâ Sûresi 17/110

 

34. Ve "Bir oğul edinmeyen, mülk ve saltanatında ortağı bulunmayan, âciz olmadığı için bir yardımcıya ihtiyaç duymayan Allah'a hamdolsun" de ve tekbir getirerek O'nun büyüklüğünü ilan et.

İsrâ Sûresi 17/111

 

Yeni yorum ekle

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.