“savaş, savaş yeri ve savaş hikayeleri” anlamlarına gelen mağzât kelimesinin çoğulu olan Meğâzî; Rasûl-i Ekrem’in (s.a.s) gazve ve seriyyelerinin tarihine ve bu konuda yazılan kitaplara verilen isimdir.[1]
Siyer ilminde meğâzî’den maksat : Hz. Peygamberin şahsen idare ettiği veya sevk ettiği bir orduyla, kafirlerle çarpışmak kasdı neticesinde meydana gelmiş savaşlardır.[2]
Meğâzî, başlangıçta yalnızca Hz. Peygamber’in Medine dönemindeki askeri faaliyetleri ve özellikle de gazveleri için kullanılan bir kelime iken, zamanla kelimenin anlamı genişlemiş ve siyer kelimesiyle eş anlamlı hale gelerek, Hz. Peygamber’in biyografisi, yani hayatının tamamı için de kullanılır olmuştur.[3]
Peygamber Efendimiz’in amcasının oğlu Abdullah b. Abbas radıyallahu anh küçük bir çocukken sahabilerin yanına gittiğini ve onlardan Rasulullah’ın meğâzîsini ve bunlarla ilgili ayetleri öğrenmeye çalıştığını söylemiştir.[4]
Efendimiz aleyhisselâm’ın torunu Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynelâbidîn de şöyle demektedir:
“ Biz Nebî’nin megâzîsini Kur’an’dan bir sûreyi öğrendiğimiz gibi öğrenirdik”[5]
Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî’nin Efendimiz’in savaşlarını anlattığı Kitabu’l-Meğâzî adlı eseri konu ile ilgili en meşhur eserlerdendir.
Add new comment