KISASTA HAYAT VARDIR

.

Bir eşya herhangi bir arızadan dolayı kullanılamayacak hale geldiğinde anneannem: “E Allah yapısı değil ya yavrum kul yapısı.” der.

Önceden bu sözü başka türlü anlardım. Bardak kırılınca, elbise yırtılınca, kumanda bozulunca “Allah yapısı değil kul yapısı, ömrü bu kadarmış.” derdim. Ama şimdi fark ediyorum ki bir şeyin kul yapısı olduğunu söylemek sadece ömrünü değil, ondaki kusuru da vurgulamak aslında. Kumaşı sağlam dokuyamamışlar, elbise yırtılır. Cama uzun ömür biçememişler, bardak kırılır. Makineyi ustaca tasarlayamamışlar, kumanda bozulur. Ve bunlar kendi kendini yenileyemez. Yani insan beyniyle tasarlanıp insan eliyle yapılan her şeyde bir kusur ve bir eksiklik vardır. Ama Allah yapısı? Gökyüzü kırılmaz, yeryüzü yırtılmaz, gece-gündüz sirkülasyonu bozulmaz. Üstelik insanın tüm tahribatına rağmen.

-Amenna. Buna itirazımız yok. Ama ne yapalım? Kul yapısı kusurludur, diye hiçbir şey üretmeyelim mi?

Elbette öyle değil. Üretmemizi isteyen ve bize tekvin sıfatından üfleyen Allah’tır. “Akletmez misiniz?” sorusu Kur'ân’da en çok tekrarlanan âyetlerdendir. Çalışmak, gayret etmek Peygamber’in sünnetidir. Yani din der bize “Uçağı icat et, kansere çare bul, denizaltı seyahatinin yolunu keşfet, sana verilen beyni kullan ve üret!” diye. Peki nereye kadar?  O’nun hüküm verdiği çizgiye kadar.

-Nerede bu çizgi?

Kur'ân’da ve sünnette.

-Ya çizgiyi aşarsak?

Kırılan bardak yenisiyle, yırtılan elbise yamayla, bozulan kumanda tamirle telafi edilir. Ama Allah’ın hüküm koyduğu çizgiyi aşarak bir şey üretirsen; onun kusurunu telafi edemezsin.

-Mesela?

Mesela O, “Kısasta hayat vardır”[1] diyor. Yani cana kıyanın, canına kıyılsın. Başka birine daha zarar verme ihtimali ortadan kaldırılsın. Bu olay emsal teşkil etsin, başka caniler için de caydırıcı olsun. Şu kanunda değme avukat bir açık bulup da katili kurtaramaz. Çünkü kusursuz. Eksiği yok. Çünkü Allah yapısı.

Peki “şer’i kanun” deyince gözleri yuvalarından fırlayan insanın, ürettiği alternatiflere bakalım. Hapis, müebbet hapis, ağırlaştırılmış müebbet hapis.  Ardından iyi hâl, kasıt yok, af. Sonuç? Dün sokak ortasında kasten yaralama sabıkalısı tarafından öldürülen Halit’in, bugün kapısının önünde firari bir katil tarafından öldürülen Ceren’in, yarın Ayşe’nin, Fatma’nın, Ahmet’in, Mehmet’in, senin, benim, bizim muhtemel katledilme haberlerimiz.

İnsanoğlunun korkması gereken şer’i kurallar değil, her an başımıza gelebilecek olan bu felakettir. O’nun adaleti, insanın aşmaması ve şaşmaması gereken çizgidir. Halihazırdaki yetersiz yargı anlayışının miadı çoktan dolmuştur.

Çünkü Allah yapısı değil, kul yapısıdır.

 



[1] Bakara Suresi/179

Add new comment

Image CAPTCHA
Enter the characters shown in the image.